14 asırlık İslam: Ehli sünnet vel cemaat / Mektubat şerhi, 59. Mektup / 19.02.2019 / Kerem Önder
فَإِنْ ءَامَنُوا۟ بِمِثْلِ مَآ ءَامَنتُم بِهِۦ فَقَدِ ٱهْتَدَوا۟ ۖ
وَّإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنَّمَا هُمْ فِى شِقَاقٍ ۖ
فَسَيَكْفِيكَهُمُ ٱللَّهُ ۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ
“Eğer onlar böyle sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse, gerçekten doğru yolu bulmuş olurlar;
Yüz çevirirlerse onlar elbette derin bir ayrılığa düşmüş olurlar.
Allah, onlara karşı seni koruyacaktır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Bakara 137)
"Siz, Furkan'a (Kur'an'a), kelimelerini bozup tahrip etmeden inandınız. Eğer onlar da, Kur'an gibi olan Tevrat'a aynı şekilde, kelimelerini bozmadan ve tahrif etmeden inansalardı, onlar da hidayete ererlerdi. Çünkü bu sayede onlar, Hz. Muhammed (s.a.s)'in peygamberliğini tanımaya yol bulurlardı.
Muhammed b. Cerir et-Taberî, İbn Abbas (r.a)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sizler, bu âyeti, kendisine iman ettiğiniz şeyin misline imân ederlerse.." şeklinde tefsir etmeyiniz. Çünkü Allah'ın bir misli (benzeri) yoktur. Ancak bunu, "İmân ettiğiniz şeye iman ederlerse..." şeklinde tefsir ediniz."
Hak Teâlâ'nın, "Hidayete ermiş olurlar" buyruğundan maksad, "Onlar, kendisine iletildikleri şeyi yapmış ve onu kabul etmiş olurlar" manasıdır. Bu durumda olan kimse, Allah'ın velisi (dostu) ve rıza-i İlâhi'ye nail olanlardan biri olur. Buna göre ayet, hidayete ermeden önce, hidayetin mevcud olduğuna delâlet eder.
Bu hidayeti, Allah'ın belirlediği, üzerindeki örtüleri açtığı ve delil olma yönlerini beyan ettiği deliller manasına hamletmek mümkündür. Sonra Cenâb-ı Hak, eğer yüzçevirirlerse, başlarına gelecek şeyden onları menedercesine açıklayarak, "Eğer yüz çevirirlerse, o zaman onlar ancak ayrılık (ihtilâf) içindedirler" buyurmuştur." Fahreddini Razi / Tefsir
59. Mektup
Bu mektûb, yine seyyid Mahmûda yazılmışdır. Ehl-i sünnet vel cemâ’ate “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” uymıyanların, Cehenneme girmekden kurtulamıyacağı bildirilmekdedir:
“Hak teâlâ, hepimize islâmiyyet yolunda yürümek ihsân eylesin. Kendisine esîr eylesin! Kıymetli mektûbunuz ve tatlı yazılarınız, bu fakîrleri çok sevindirdi. Büyüklerimize olan sevginizi ve onlara karşı ihlâsınızı okumakla mesrûr olduk. Allahü teâlâ, bu ni’metini dahâ artdırsın! Nasîhat istiyorsunuz. Yavrum! Sonsuz kurtuluşa kavuşabilmek için, üç şey, muhakkak lâzımdır: İlm, amel, ihlâs.
İlm de, iki kısmdır: Birisi yapılacak şeyleri öğrenmekdir ki, bunları öğreten ilme (Fıkh ilmi) denir. İkincisi, i’tikâd edilecek, kalb ile inanılacak şeylerin bilgisidir ki, bunları bildiren ilme (İlm-i kelâm) denir. İlm-i kelâmda Ehl-i sünnet vel cemâ’at âlimlerinin, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anladığı bilgiler vardır. Cehennemden kurtulan, yalnız bu âlimlerdir. Bunlara uymıyan, Cehenneme girmekden kurtulamaz. Bu büyüklerin bildirdiği i’tikâddan kıl ucu kadar ayrılmanın, büyük tehlüke olduğu, Evliyânın keşfi ve kalblerine gelen ilhâm ile de anlaşılmakdadır. Yanlışlık ihtimâli yokdur. Ehl-i sünnet âlimlerine uyanlara, onların yolunda bulunanlara müjdeler olsun. Onlara uymıyanlara, yollarından sapanlara, onların bilgilerini beğenmiyenlere ve aralarından ayrılanlara, yazıklar olsun!
Ayrıldılar, başkalarını da sapdırdılar. Mü’minlerin Cennetde Allahü teâlâyı göreceklerine inanmıyanlar oldu. Kıyâmet günü, iyilerin, günâhlılara şefâ’at edeceklerine inanmıyanlar oldu. Eshâb-ı kirâmın “aleyhimürrıdvân” kıymetini ve yüksekliğini anlamıyanlar ve Ehl-i beyt-i Resûlü “radıyallahü anhüm” sevmiyenler oldu.
Web / keremonder.com
Facebook / / kereminden
Twitter / / keremonder1
Instagram / / kerem_onder
SoundCloud / / keremonder
İngilizce Altyazı Kanalı / / keremonderenglish
Almanca Altyazı Kanalı / / keremonderdeutsch
Негізгі бет 14 asırlık İslam: Ehli sünnet vel cemaat / Mektubat şerhi, 59. Mektup / 19.02.2019 / Kerem Önder
Пікірлер: 68