61 Ders Mektubat 1. Kısım 24. Mektup, sayfa 128, 129 (Hayrat Neşriyat Osmanlıca Orijinal Nüsha)
Duâ, bir sırr-ı azîm-i ubûdiyettir.
Duâ üç nevdir
Nasıl dua etmeli
AYRICA
60 Allah (c.c.), Kur’ân, Kanâat, Nefis ve Ölüm deki Nasihat. Av. Ali KURT
YİRMİ DÖRDÜNCÜ MEKTUB
• Video
59 SABIR Nedir? Hz. Peygamber nübüvvetten evvel nasıl ibadet ederdi? Av. Ali KURT
• (59) 23.Mektup/2 | Cen...
58 DUA NASIL olmalı? Büyük zatlar Nasıl ANILIR? Mezhep imamlarımı, şeyhler mi üstün? Av. Ali KURT
• (58) 23.Mektup/1 | Mü’...
Yirmi Dördüncü Mektub’un Birinci Zeyli
بِاسْمِه۪
وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
قُلْ مَا يَعْبَؤُ بِكُمْ رَبّ۪ي لَوْلَا دُعَٓاؤُكُمْ Yani, “Ey insanlar! Duânız olmazsa, ne ehemmiyetiniz var?” meâlindeki âyetin beş nüktesini dinle.
Birinci Nükte: Duâ, bir sırr-ı azîm-i ubûdiyettir. Belki ubûdiyetin ruhu hükmündedir. Çok yerlerde zikrettiğimiz gibi duâ üç nevi‘dir.
Birinci nevi‘ duâ: İsti‘dâd lisânıyladır ki, bütün hubûbât, tohumlar, lisân-ı isti‘dâd ile Fâtır-ı Hakîm’e duâ ederler ki: “Senin nukūş-u esmânı mufassal göstermek için bize neşv ü nemâ ver. Küçük hakîkatimizi sünbülle ve ağacın büyük hakîkatine çevir.”
Hem şu isti‘dâd lisânıyla duâ nev‘inden birisi de şudur ki, esbâbın ictimâı, müsebbebin îcâdına bir duâdır. Yani esbâbbir vaz‘iyet alır ki, o vaz‘iyet bir lisân-ı hâl hükmüne geçer. Ve müsebbebi Kadîr-i Zülcelâl’den duâ eder, isterler. Meselâ su, harâret, toprak, ziyâ, bir çekirdek etrafında bir vaz‘iyet alarak, o vaz‘iyet bir lisân-ı duâdır ki, “Bu çekirdeği ağaç yap, yâ Hâlikımız!” derler. Çünki o mu‘cize-i hârika-i kudret olan ağaç, o şuûrsuz, câmid, basit maddelere havâle edilmez, havâlesi muhâldir. Demek ictimâ‘-ıesbâb bir nevi‘ duâdır. İkinci nevi‘ duâ: İhtiyâc-ı fıtrî lisânıyladır ki, bütün zîhayatların iktidar ve ihtiyârları dâhilinde olmayan hâcetlerinive matlablarını ummadıkları yerden, vakt-i münâsibde onlara vermek için, Hâlik-ı Rahîm’den bir nevi‘ duâdır. Çünki iktidar ve ihtiyârları hâricinde, bilmedikleri yerden, vakt-i münâsibde onlara bir Hakîm-i Rahîm gönderiyor. Elleri yetişmiyor. Demek o ihsân, duâ neticesidir. Elhâsıl, bütün kâinâttan dergâh-ı İlâhîye çıkan, bir duâdır. Esbâb olanlar, müsebbebâtı Allah’dan isterler.
Üçüncü nevi‘ duâ: İhtiyaç dâiresinde zîşuûrların duâsıdır ki, bu da iki kısımdır. Eğer ızdırâr derecesine gelseveya ihtiyâc-ı fıtrîye tam münâsebetdâr ise veya lisân-ı isti‘dâda yakınlaşmış ise veya sâfî, hâlis kalbin lisânıyla ise, ekseriyet-i mutlaka ile makbûldür.
Terakkıyât-ı beşeriyenin kısm-ı a‘zamı ve keşfiyâtları, bir nevi‘ duâ neticesidir. Havârik-i medeniyet dedikleri şeyler ve keşfiyâtlarına medâr-ı iftihâr zannettikleri emirler, ma‘nevî bir duâ neticesidir. Hâlis bir lisân-ı isti‘dâd ile istenilmiş, onlara verilmiştir. Lisân-ı isti‘dâd ile ve lisân-ı ihtiyâc-ı fıtrî ile olan duâlar dahi bir mâni‘ olmazsa ve şerâit dâhilinde ise, dâimâ makbûldürler.
İkinci kısım, meşhur duâdır. O da iki nev‘dir: Biri fiilî, biri kavlî. Meselâ çift sürmek, fiilî bir duâdır. Rızkı topraktan değil, belki toprak hazîne-i rahmetin bir kapısıdır ki, rahmetin kapısı olan toprağı saban ile çalar.
Sâir kısımların tafsîlâtını tayyedip, yalnız kavlî duânın bir-iki sırlarını, gelecek iki-üç nüktede söyleyeceğiz.
Негізгі бет (61) 24.Mektup/1 | Ey insanlar! Duanız olmazsa, ne ehemmiyetiniz var? Üç nevi' dua.
Пікірлер: 23