duygunun ve inanc rütüellerinin,kadın/erkek bütünlüğü ve değeriyle canlılık bulması hali... bizler o kutsal toprakların suyundan içip toprağına bastık. çocukluğumuz orda durur. sevincimiz ve özlemlerimiz orda... ve hasretlerimiz kırmızısıyla çeşme başlarında durur. bin yıllardır yaktığımız ateşin közleri küllenmedi hâla.. ne mutlu türküleri kadar temiz kalabilen o başı dik yüreği umud dolu insanlarımıza hüzün ki yaşlılarımız tek tek gidiyor öbürüne değil dünyanın bu dünyanın varlığına ve enerjisine katılıyor bizler de öleceksek o topraklarda ölelim ! dünyanın öbür yakasında olup elini ayağını işten güçten yaşam telaşından çekenlerimiz, davudi bir ses size seslenecek düşlerinizde kırmanşah yılanının ıslığını duyacaksınız Qışık kuşunun gizemliliği keklik gagasındaki kızılı mozebeş fırıltısı sercenin tedirginliğini gündüz saklanan gece pavkıran tilkinin ihanetini kurd un kuş un sesini ev damımızdaki köpeğin evdenliğini pepuk kuşunun hüznünü kurşun yiyen maral ın sancısını meşe katarlarının içiçe girmişliğini patika yolunu el kınasını gelin yazmasını dil de oynayan ciroklarımızı gülüşen şakalıklarımız sesi tarihi toprağı insanı bereketi duyacaksınız.. düş kurun davudi bir size seslenecek topraklarınıza geri dönün...sizin de türküler söyleme sıranız geldi.. haydi yolunuz açık olsun
Пікірлер: 1