Allah'ın Kuran'da bizden istediği görme ve akletmelerin insan potansiyeline uygun olup olmadığını konuşuyoruz. Merkeze aldığımız iki grup ayet var; Ğaşiye 17-22 ve Mümin 67-68. ayetler.
Dinî anlatım dilini neden zorlaştırıyoruz?
Yorucu derinlik saplantısı nedir?
Bir insanın rabbine yönelme motifleri nelerdir?
Akletme süreçleri ve görme biçimleri arasında nasıl bir bağ var?
Yayında geçen ayetler:
Mümin 57-58: Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha da büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmez. Görmeyenle gören, iman edip salih ameller işleyenlerle kötülük yapan bir değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz.
Mümin 67-68:
67: O, sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra alakadan yaratan, sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır. İçinizden önceden ölenler de vardır. Allah bunları, belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirmeniz için yapar.
68: O diriltendir, öldürendir. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece “Ol!” der, o da hemen olur.
Ğaşiye 17-22:
17: Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!
18: Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
19: Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
20: Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
21: Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.
22: Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
Sosyal medya hesaplarım:
/ hknzfr
/ hknzfr
Негізгі бет Göz önü -
Пікірлер: 44