GELENEĞİ YAŞATANLARIN CEMİ: FETHİ ERDOĞAN - AHMET YURT DEDELERİN CEMİ, GARİPDEDE, 2005 (3.)
Can Dostlar; 30 yıl boyunca hiç durmadan, tabiri caizse soluk almadan hep yollardaydık; Alevi - Bektaşi Yolu'nun yolundaydık, izindeydik.
Uzun yıllar çalıştığım kurum olan Cem Vakfı'nın yöneticilerine bir türlü anlatamadım tam 17 yıl. Dedikoduyu, adiliği meslek edinmiş bazı sözde dedelerin, yöneticilerin zehir zıkkım ettikleri zamanlarımın sonunda bir şafak olduğunu bildiğim için her daim yollardaydım. Alevi - Bektaşi Yolu'nun aşkıyla yol alıyordum ama ne ilginçse kendi çıkarı için yeri gelince her türlü işbirliği yapan ve beni ekmeğimden de eden bir kişinin tüm dedikodularına rağmen diğer Alevi kurumlarının tüm etkinliklerine de giderdim. İşte yine bu sahte yüzlünün hiç hoşlanmadığı çok sevgili Fethi Erdoğan Dedemiz Ahmet Yurt Dede'nin Garipdede'ye geleceğini söyleyince ben hiç durur muyum? Benin sevdam cem aşkı, yol aşkı, dedeler aşkı; Cem Vakfı'nda dedeler birliğinin sözde başkanının işi dedikodu, çıkar, kendi "postunu" yani oturduğu koltuğu kaptırmamak, şuna buna iftira atıp yerini pekiştirmek, her türlü çıkardan nemalanmak! Ben niye Şahkulu Sultan Dergahı'na, Karacaahmet'de, Garipdede'ye gidiyormuşum? Acaba oralarda bir şeyler çevirip onu koltuğundan mı edeceğim, paranoyasındaki bu çıkarcı adam hem bana, hem Cem Vakfı'na, hem de Aleviliğe büyük zararlar verdiği halde hala utanmadan Aleviliği anlatmaz mı? Gerçi sayısız insandan duyduğum gibi, nasıl kaprisli, hırslı, hoşgörüsüz, çıkarcı, kendi yakınlarını bile madur eden bir asalak olduğunu bilmeyen yok ama bu devir onlara rağbet devri. Sırf bir menfaatleri olduğu için onun tüm yanlışlarına göz yuman, alkış tutan zavallı sözde dedecikler.
İşte bu zavallı insanın çıkarı olunca yağlı ballı olduğu kurum yöneticileriyle biz iyi olunca biz hain oluyorduk.
Ben eğer hayatta bir şeyler yapabilmişsem bedelini işsizlikle de ödesem bildiğim yolumdan dönmeme ve her daim üretmemdir.
Çıkarı için her türlü yalana, dolana sarılan, insanları işinden, aşından eden, iftiracı, dedikodu adiler bu yolda oldukça bu yolda menzil alamayız.
Tam da bu psikoloji içinde, yani yazsam bir kitap olacak baskılar, zulümler içinde içim kan ağlayarak, zaman zaman da göz yaşı dökerek, kendi olanaklarımla, kendi kameramla, maaşımdan arttırdığım paralarla aldığım kasetlerle cemleri kayıt altına alma yarışım hiç bitmedi.
Fethi Erdoğan Dede, Ahmet Yurt Dede çağımızın iki önemli Alevi inanç önderleridir.
İstanbul'da olduğu için sık sık görüştüğüm Fethi Erdoğan Dede gibi Ahmet Yurt'u da çok severim, sayarım.
İşte 2005 yılında Garipdede Cemevi'nde yürüttükleri ceme katıldığım gibi bu cemi amatör olarak da kayıt altına aldım.
Kendi olanaklarımla oluşturduğum arşivimi ne yazık ki, Cem Vakfı''na aktaramadım. İzzettin Doğan'ın da onayıyla bir bedel karşığılı Şahkulu'na bunları devrettim. Yıllar yılı buradaki yöneticilere yalvarmama rağmen bunları onların internet sitesinde yayınlatamadım. Arşiv demek, eldeki malzemeyi çürümeye, yok olmaya, bozulmaya terk etmek değildir elbette. Ama Türkiye'deki Alevi kurumlarının başını kendisiyle sorunlarını yenemeyen takıntılı insanlar işgal ettikçe bu yolda güzel gibi görünen çabaların da sonu güzel gelmiyor.
Bu arşivden elimde olan bazı kayıtları yayınlamaktan başka çarem yok. Çünkü bu tarihi kayıtların yirmi yıl içinde bozulup yok olma ihtimali artıyor.
Bu insan vicdanın kabul etmeği / edemeyeceği bir şeydir.
Halen hiçbir kopyası bende olmayan yaklaşık 500 kaset Şahkulu Arşivi'nde değerlendirilmeyi bekliyor. Yine başka hiçbir kopyası olmayan Cem Vakfı'nın arşivinde yüzlerce görüntü kaseti bekliyor.
Ayhan Aydın ise doğru dürüst evi olmadan, kirada oturup, kroner arter hastalığı, yüksek tansiyonu, uyku apnesi vs. engelli emekliliğinden aldığı 1700 TL'lik maaşıyla, dostların, duyarlı insanların, namuslu insanların ufak tefek destekleriyle çırpınıp duruyor, Alevi Bektaşi Yolu'nun değerleri yaşasın, geleceğe taşınsın, diye...
Nice sanatçılara, nice insanlara yardımcı olan Alevi kuruluşları kaç söylemesine rağmen, Ayhan Aydın'a bir kamera alamazlar.
Şahkulu'ndaki, Cem Vakfı'ndakiler hariç; elimdeki tüm görüntüleri, ses kayıtlarını, fotoğrafları yüreği tertemiz olan Mustafa Karaçiftçi'nin de büyük desteğiyle işte buraya, youtube'ye aktarıyorum.
Bu aslındı çok çok uzun bir söyleşi konusu.
Her neyse, yolu yaşatanlara aşk olsun, yola sevdalılara aşk olsun...
(Bu eski kayıtları aktarmak da bir sorun oldu, Can Tv.'deki Faruk Siyahkoç'un da desteğiyle bunları aktardım da, insanlığa kazandırmış olduk.)
Ayhan Aydın
13 Haziran 2021
Rumelihisarüstü / Sarıyer
Негізгі бет GELENEĞİ YAŞATANLARIN CEMİ: FETHİ ERDOĞAN - AHMET YURT DEDELERİN CEMİ, GARİPDEDE, 2005 (3.)
Пікірлер: 7