H. Rahmi Gürpınar bu hikayesinde, Birinci Dünya Savaşı sırasında halkın kolayca kandırılabilen yapısını ve doğruluktan uzaklaşmasını eleştirir. Halkın gerçeğe soğuk, yalana ise çabuk inanan bir tutum sergilediğini vurgular. Fesatçıların yalanlarının hızla yayılıp kabul gördüğünü, hayırseverlerin ve bilginlerin ise kuşku, iftira ve kötülemelerle karşılaştığını belirtir. İnsanların, bu hatalarının kötü sonuçlarından ders almadıklarını ve sürekli olarak zararlı gürültülerin peşine düştüklerini ifade eder.
Halkın, yüksek fenciler ve bilginler yerine şarlatanlara, yalancılara ve dolandırıcılara daha çok inandığını örneklerle açıklar. İlk örnekte, Porkinyon adlı bir hizmetçinin, doktorunun yanından ayrılarak şarlatanlık yapmaya başlaması ve cahil halk arasında büyük başarılar elde etmesi anlatılır. İkinci örnekte ise, Plefer adlı bir hokkabazın, büyük bir kalabalığı, bir litrelik şişeye gireceği vaadiyle kandırarak büyük kazançlar elde edip kaçması anlatılır. Her iki örnek de halkın kolayca aldatılabilir olduğunu ve bu durumu kötüye kullanan şarlatanların nasıl başarılı olduklarını gösterir.
Sonuç olarak, Gürpınar, insanlığın çocukluktan kurtulamadığını, yalanın her zaman çekici, doğruluğun ise değersiz görüldüğünü vurgular. Hilecilerin ataklıklarının, karşısındakilerin saflığıyla orantılı olduğunu ve halkın bu tür oyunlardan korunması gerektiğini ifade eder.
#hikaye #hikayeleralemi #masal #masallar #keşfet #viral #halkınsaflığı #yalangerçek #şarlatanlık #hilebazlar #insanlıkdersi #eleştireldüşünce #toplumsaleleştiri #hikayetavsiyesi #birincidünyasavaşı #yalanvedoğru #toplumpsikolojisi #hüseyinrahmigürpınar #klasikedebiyat
Негізгі бет HALK NEDEN YALANA DOLANA MEYİLLİDİR? H. Rahmi GÜRPINAR -Halkın Saflığı-
Пікірлер: 2