Metin beyle bu videolar vesilesiyle tanıştığım için çok mutluyum
@hytgzl
10 ай бұрын
ne güzelsiniz
@DileLuna
7 ай бұрын
Serhan Yadsıman’ın bu bölüm gitar çalış tarzına ve müziğe bayıldım. Ayrıca kendisine daha bir sessizlik ve olgunluk gelmiş. Çok yakışmış😊 Hepinizin yüreklerine, dimağlarına, sanatınıza sağlık 🙏🏻
@abdullahbeyceoglu8063
Жыл бұрын
Belli ki bu sofradan hiç doyup kalkamayacağız. ❤
@aysecaglayan9201
Ай бұрын
🌹🙏🏻❤️
@satakman4387
Жыл бұрын
Sevgi dolu muhabbetler olsun inşallah... 😇🙏🤍
@alpermalkoclotus
Ай бұрын
❤🔥
@Sibumi3
4 ай бұрын
🌹🌹
@nuriyecaglayan5509
6 ай бұрын
🙏☘️❤️
@berrinkaya5159
3 ай бұрын
Günaha son çağrı , İlk 16 yaşında karşıma çıktı , düşünüyorum da okuduğum ilk tasavvuf kitabıydı galiba.Hep aklında takılı kalmıştır .
@TimsahHakan
Жыл бұрын
❤❤❤
@gulbahardoldur9218
Жыл бұрын
Sabırsızlıkla 🙏💜🌀🌹can hocam
@aynuryaman4320
6 ай бұрын
❤
@havvakaya8188
Жыл бұрын
🌸🌹🌸
@serokas
Жыл бұрын
Biz kendimizi dış dünyaya akıttıkça, bilincimiz o nesne haline gelir, böylece o nesne dünyadaki en değerli tek şey haline gelir ve Özben tamamen unutulur. Aslında sonsuz zenginlikte bir insanın kendini dilenci zannetmesi yanılgısı ( maya-illizyon) Dış bir nesneye olan sevgi ne kadar yücelirse, Özben'le olan ilişki de o kadar derinden kesintiye uğramaya başlar, böylelikle dış bir nesne için duyduğu sevgide eriyen kişi artık bir insanoğlu olarak var olamaz hale gelir. Bu kişi böylece sona ermeye başlar Özben nesne haline gelmeye, Atman, Atman-olmayan haline gelmeye, bilinç madde haline gelmeye başlar. Yaşam ölüm haline gelir. Niye ölüm dünyası haline gelir çünkü bir nesnede yaşayabilmek için, önce Özben ölmelidir / unutulmalıdır. Ve dışarıdaki bir nesnede yaşamaya devam ettiğimiz ölçüde ölü hale geliriz. İşte bu yüzden bizim bu dünyevileşmiş bilinç durumunu bir ölüm dünyası, mrityuloka olduğunu söylememiz boşuna değildir. Kaynak: Swami Krishnananda -İçsel Farkındalık
@ozlemhulusieren554
Жыл бұрын
Teşekkürler❤
@barbarosgezerman
Жыл бұрын
☀️
@selcukaygunes2609
Жыл бұрын
Yüreklerinize, nefeslerinize sağlık. Zevk ettik. Aşk olsun🙏🙏🙏
@zeyneponenc39
Жыл бұрын
🙏sonsuz selam ile tesekkur ederim.
@mulkiyecalgn6903
Жыл бұрын
Bu sofraya bizi oturttuğunuz için şükürler olsun 🙏🌹🌹🌹
@ifijenya34
Жыл бұрын
Her zamanki gibi muh-te-şem, aşk olsun 🙏❤🌹
@sahikadalklc1659
Жыл бұрын
Selam ve muhabbetle
@burcubaykal
Жыл бұрын
hürmetler hocam. hürmetler.
@user-il2jx4dc5m
Жыл бұрын
Muhabetlulahın, her hali kelamı muhabbet 🖤
@a.perizattumenuncular5456
Жыл бұрын
❤🌹
@aylapakkan1399
Жыл бұрын
🌹
@serokas
Жыл бұрын
Yaradan ( Brahma); Narayana ( BrahmaN) olarak bilinen yüce bilinçte kendiliğinden doğar. Yaratıcı Brahma, yaratılışı ince ve kaba katmanlarda yükseltir. İnce katman, Yaradanın kendi içine dönmesiyle doğan düşünsel vizyonlardan oluşur. Bu vizyonlar belirme süreçlerine girerek Maddeye, nesnelere , bireylere dönüşür. Bu bağlamda aslında düşünce de ;ön - proto nesnedir ve dünyevi açıdan en incelmiş düşünsel nesne ; Tanrı düşüncesidir. Özne - benlik ile en ince düşünsel nesne Tanrı arasındaki ikilik - dualite hayalide tapınma süreçleri ile giderilince ilk Birlik halinin muhteşemliğinin içine yükselerek yağ gibi eriyen özne - benlikten geriye sonsuz mutluluk ve ışık okyanusunun tarifsizliği kalır. Böylece Başlangıç ve son bir araya gelmiş olur. Kendi kendisine bilinemez ( gücü ve sınırları) olanın kendini bilme , kendi kendisini Deneyimleme deviniminde ; aydınlanmış - yükselmiş insan bilinci ile kozmik dramadan , makro kozmik sosyaliteden, belirmiş varoluşsal hiyerarşiden de aşkınlaşılmış olunur. En ince element Akaşa- Kether - iç uzayın da içsel bir patlama ile parçalanması ile karmanın- eylemlerin kayıtlandığı element de aşılmıştır . Tamamen aydınlanma - erme denilen olgu ; kundalinin / bel kemiğinde saklı Özün yükselerek ( içsel miraç) en tepe nokta Brahma Nadi’nin de ötesine geçerek en ince benlik hissiyatının dahi sonsuz mutluluk ve ışık okyanusu bilincinin içerisinde yağ gibi erimesiyle mümkündür ; Bu en tepe düzeyine ruhsal bedeniyle yükselen kişinin tekrar geriye dönüp dönmeyeceği bilinemez olarak kabul edilir. Dönmezse eğer bedenle en tepeden süren ince bağ ( Ruhsal iplikçik) kopar.Geride bıraktığı bir görünüp kaybolan görüngelere yapışma - tutunma isteği oluşursa eğer kişinin dünya gözüyle Hissettiği;( kendi en derin özünü bilmekten doğan bilginin kendisi olma denilen durumun, tüm kutsal vahiylerin asıl amacına erişiyle vahiyin kendisi olma denilen durumun , kendine hakimiyet, arınma , dünyadan vazgeçerek Tanrıya adanma, kefaret , tapınma ve ruhsal arayışının en Nihayetine ermesinden doğan) sonsuz bir sevinçle dolu mutluluk ve tatmin olmuşluk hissiyatı bu yükselim durumunun kanıtları / delilleri olarak kabul edilirler. Bu bilinç durumları bir çok yükselmiş - aydınlanmış- ermiş kişiler tarafından onaylanarak ilan edilmiştir . Sınırsız - vadesiz , beş element / madde ötesi en derin Özbenlik alanından tekrar Dünyevi hayatın sınırlı - vadeli ( zihin , beden, zaman, mekan ve karmanın) maddi alanına geri dönüşün ortaya çıkardığı çeşitli dalgalı bilinç durumları / psikolojik iniş çıkışlar oluşur. Kişilik şişmesi ; sınırsız - vadesiz en derin Özün tarifsiz muhteşemliğini bilmenin ortaya çıkardığı yücelmişlik hissiyatı ve buna bağlı olarak doğan dış dünyada yüceltilme isteğiyle beraber dünyayı ve insanları değiştirme isteği gibi kişinin sınırlı-vadeli yanını aşan işlere soyunmaya çalışmasının beyhude olduğunu anlamasıyla oluşmaya başlayan kişilik sönmesi- sönümlenmesi. Ki bu durum ; kişinin sınırsız - sonsuz - vadesiz - koşulsuz yanını bilme durumunun ortaya çıkardığı bilincin ; kişinin sınırlı - vadeli- sonlu yanının koşullarını kabüllenmek istememesinden doğarak bu iki yönün , iki alanın bilinçleri arasında süregiden bir çatışmaya, sürtünmeye yol açar. Bir nevi bilinç türbülansı denebilecek bu durum, kişiliğin bilinç gelgitleri gibi de düşünülebilir. Tasavvufi deyimiyle “ya deli ya Veli” denilerek ifade edilmek istenen bu çalkantılı deniz misali bilinç durumları, yani iki yön, alan arasında süregiden bilincin gelgitlerinden doğan kişilik şişmeleri ve sönümlenmeleri; en nihayetinde kişinin sınırlı - vadeli - koşullarla çevrelenerek bireyselleşmiş yaşamının her halini ( zihin, beden, zaman, mekan ve kaderden oluşan küçük benliği, fıtratı, tiyatronun son perdesindeki rolü) ve dünyayı olduğu şekil ve halleriyle kabüllenmesiyle oluşan uzlaşmanın doğal bir sonucu olarak bir dengeye kavuşur.
Пікірлер: 55