8 Aralık 1980 O’nun için özel bir gündü. 5 yıl ara verdiği müziğe “Double Fantasy” adlı
albümü ile geri dönecekti.
Çok uzun bir yoldan geçerek buralara gelmişti.
Çocukken Annesinden aldığı banco derslerini, o elden düşme ilk gitarını hatırladı.
Genlerinde taşıdığı yetenekler herhalde annesinden geçmişti. Gitarda ustalaşmış, vokali
gelişmişti. Lisede kurdukları grup iyi bir adımdı. Ama kaderini asıl değiştiren aynı okulda
okuduğu Paul’la tanışması olmuştu. Birçok değişiklikten sonra bu ikisine önce George ve
epeyce sonra da Ringo katılmıştı. Böylece müzik dünyasının efsanesi haline gelmişler, son
elli yılın et etkin grubu ilan edilmişlerdi.:
The Beatles, ya da ritimler . Grup rock müziğin efsanesi olmuştu. Tek bir alanda
kalmamışlar Blues’dan caza oradan hip hopa birçok alanda öncü işler çıkarmışlardı.
Birçoklarına göre gelmiş geçmiş en etkin gruptu. Let it be veya Türkçesi ile Akılına bırak
adeta dünyanın milli marşı olmuştu. Yesterday, Hey Jude ve daha birçokları da öyle.
Sadece müzikleri değil, giyimleri, saçları ve tutumları ile de birer modeldiler. Devlet
yetkililerinin davetlerini reddetmişler, kendilerini dinlemeye gelen kraliçeye alkışlama yerine
mücevherlerini şıkırdatmasını tavsiye etmişlerdi.
Ama grup büyürken, aralarındaki sorunlar da büyümüştü. Birçok tartışmanın üstüne
Yoko’ya aşık olması bardağı taşıran son damlaydı. Yoko’nun aktivist yanı, hayat felsefesi ve
müziğe bakışı, O’nu etkilemiş ama grubun diğer üyelerini rahatsız etmişti. 1969’da gruptan
ayrılmıştı. Hayranları Yoko' ya Japon cadısı diyordu. Herkes Grubun dağılmasından Yoko’yu
sorumlu tutarken O kadınını herkese karşı savunmaya devam etmişti. Bu arada tek başına
yaptığı Imagine’da Türkiye gibi bazı ülkelerde ilk başta dine karşı sözleri nedeni ile
yasaklansa da özellikle gençler arasında müthiş popüler olmuştu. Barışın şarkısı olarak
tanınmıştı. Hayal et tüm insanların barış içinde yaşadığını diyordu şarkıda.
Ama yorulmuş, müziğe ara vermiş ve Yoko ile ile bir aktivist olarak çalışmaya başlamıştı.
İnsan hakları ve savaş karşıtlığı ana eylem alanıydı.
Bu arada hayat tarzı ve özellikle demeçleri de tepki toplamaya başlamıştı. Hristiyanlık
üzerine yaptığı eleştirel değerlendirmelerle, muhafazakarlar arasında istenmeyen adam haline
gelmişti. Karısı ve oğlu ile mutlu bir aile hayatı olsa da Nixon Amerikasının muhafazakar
saldırganlığı onu zorluyordu. Sınır dışı edilmesini isteyenler bile vardı. ABD artık O’nun
için kalınması zor bir ülkeydi. Müziğe yeniden dönüş albümünün tamamlamalı ve ardından
kendi anavatanına dönmeliydi.
İşte her şey bundan sonra başladı...
Негізгі бет Ойын-сауық John Lennon'un Hayatını Kaybettiği O An
Пікірлер: 98