SEKİZİNCİ BÖLÜM
Ben Aylarca Bir Dolandırıcıyı Sevmişim
Hayaller kuruyorum onun için! Diyorum ya aşık olmuştum ona. İlk önce sesine, sonra,hayatımda şimdiye kadar yeşil gözlü bir kadın gördüm mü hatırlamıyorum!? Gözüne o gözler yüz yüze konuşmamızda bana gülücükler saçıyordu. El ele tutuşup benimle yürümeyi arzuluyordu, çok mutluyduk. Ve o ay gibi beyaz yüzü... Benliğimi almıştı. Meğer her şey sadece para içinmiş. İşi bittiğinde anlayacak ve görecektim gerçek yüzünü. Oysa onun için yemeden,içmeden kesilmiştim. Zayıfladım,bazen hastalandığını söylediğinde ağlamıştım onun için çokça. Çok seviyordum onu, hayatımda kimseyi onun gibi sevmemiştim.
Üstelik aşka inanmıyordum. Keşke inanmasaydım! Ben aylarca bir dolandırıcıyı sevmişim. Şair olmuştum, sürekli onun için şiir yazmak geliyordu içimden. Edebiyatı severim. İmkanlar gereği her gün kitap okuyamasam da. Yazdıklarımı ona sunuyordum. Onu merak ediyordum. Sorular soruyordum. Cevaplar kaçamak hep. Bazen konuşmamızda bana karşı soğuk davranıyor. Kendisine söylediğimde karşı çıkmıştı. Ben onun için sevgimden canımı verecek duruma düşmüşken, nasıl seviyordu beni. Oysa her seferinde beni sevdiğini, bütün sözde bunlara benim için katlandığını dile getirirken. Ben herhalde başına gelenlerden dolayı bana kırgın, tavır yapıyor sandım. Durum hiçte sanıldığı gibi değilmiş. Para çok mu değerliymiş!? Öyle söyledi. Gelseydi, değerli değildi benim için... Oysa ben onun için her şeyimi feda etmiştim,her şeyi göze alarak. Anladım ki kimse için perişan olmaya gerek yokmuş. Oysa sözde beni seviyormuş... Böyle mi sevilirdi bir insan!?...
Bilmiyorum belki çocukluğumdan bu yana sevgiye, sevilmeye, beğenilip, takdir edilmeyi istiyordum. Yalanda olsa bir bayandan kabul görmek İstemiyor değildim. Fakat niyet farklı, üstelik bambaşka...
Şüphelerim bir türlü bitmiyor. Ondan ispatlar İstiyorum. Çünkü ona inanıp, güvenmek istiyorum. Nitekim her seferinde ona güvenmiştim. Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu misali işin sonunda gerçek yüzünü görecek ve çok geç olacaktı. Daha dediği cezayı tamamlayamamıştım. Ne yapmalıydım!? Sonunda taksitle altın almak aklıma geldi. Kardeşimin kocası yani eniştemin tanıdık kuyumcusu vardı. Kardeşim zamanında söylemişti. Durumu saklayarak söyledim. Kendime lazım olduğunu beyan ettim. Çok istemiştim. Yetmiş gram altın. Bacım süphelenmişti. Sürekli ağzımı yokluyor, saklamada kararlıyım. Söylesem ne olacak. İş işten geçmişti artık. Hastayım, olmaz demiş kuyumcu. Fiyatlar artıyormuş... Bacım yine beni sıkıştırıyor. Hastalığımın da etkisiyle olanları anlattım. Attığı videoyuda attım. Gözüm o kadar kör olmuştu ki gerçekleri görmem yedi ayımı aldı. İnanmadı yalan abi, işi gücü para bunun vesaire...
Numarasını at dedi. Ben konuşacak zannettim. Meğer sınamak ve oyununu yani gerçek yüzünü ortaya çıkarmak içinmiş. Bana yazışmaları attı. Aralarındaki diyalogları. Kocasının fotoğrafını profiline koyup, isletmiş. Bak güvendiğin kişiye dedi. Çok şaşırdım. Ondan bu yazışmaları ummazdım.
Hayal kırıklığına uğramıştım. Nasıl böyle yapardı!? Ondan durumları anlatıp, yardım istemesini beklerken, resmen beni aldatıyormuş... Diyorum kendime zaten hep sır gibiydi. Yazıklar olsun. Allah belanı versin dedim kendine. Oda bana tepki olarak asıl bana yazıklar olsunmuş. Herşey bitmiş. Bana başka birşey demeyecekmiş. En acısı da kardeşimi arkadaşım olarak söylemesi. Yalancı olduğu ve niyetinin ne olduğu belliydi. Herşey açığa çıkmıştı. Üstelik onu eylülde yine isletmişim. Hâlbuki bacımın yaptıklarından haberim yoktu. Belli bir süre birbirimizle iletişime geçmedik. Neredeyse onun yüzünden kardeşime düşman olacaktım. Heyhat! Oysa karşımdakinin niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekmiş misali maksadı hiç bir zaman evlilik değilmiş. Aşka inanmayan ben nasıl bu olaya düşmüştüm. Hayretler içerisindeyim. Büyük konuşmamak gerekiyormuş, bunu yaşayarak anlamış oldum. Hayatım boyunca çevrem ve ailem olsun değer görmedim. Hep dışlandım. Yalanda olsa sahte bir sevgi ve değere kanmıştım. Bana faturası ağır olacaktı... Hani derler ya; yalan dünya,kahpe dünya... Dünyaya atılan büyük bir iftiradan ibaret. Yalanda,kahpelikte insanlarda aranmalı. Boşuna dememişler, iyilikten maraz doğar. En iyi tecrübe edindiğim ders, bana bu bedeni ve ruhumu bahşedenden başkasına güvenip, dayanmamaktır...
Негізгі бет KavuşaMayanlar I 8.Bölüm I Ben Aylarca Bir Dolandırıcıyı Sevmişim I Türkçe
Пікірлер