Örgütsel alanlara iktisadi yaklaşımların bir diğer uygulaması da Jensen ve Meckling tarafından geliştirilmiş olan vekalet kuramıdır.
“Vekalet kuramı örgütü, örgüt sahipleri (asiller) ve çalışanlar (vekiller) arasında bir dizi sözleşme olarak görür.”
Bu kurama göre, bir örgütte yöneticinin astları yöneticinin vekilleri olarak çalışmaktadır. Bir yönetici doğal olarak astlarının kendisi için en faydalı şekilde çalışmaları beklentisi içindedir. Vekillerin motivasyonu ise kaytarmak ya da sözleşmelerinin beklentilerini yerine getirmemek şeklinde olabilir. Çalışanın görev ve sorumluluklarını ayrıntılı olarak belirten sözleşmeler onların tam istenen şekilde davranmasını sağlamak maksadıyla hazırlanır. Bu sözleşmeler hem yazılacak hem de takip edilecektir ki bunlar da yönetici zamanını ve kaynaklarını tüketmektedir. Bu tarz, örgütün amacına hizmet etmeyen vekil davranışlarının sonucunda gelişen maliyetlere vekalet maliyetleri denmektedir.
Vekalet kuramının bir diğer uygulama alanı ise örgütün hissedarları ve yöneticiler arasındaki ilişkilerdir. Yöneticiler örgütün sahipleri olan hissedarların adına örgütü yönetmektedirler. Bir diğer deyişle, hissedarların faydasını artıracak şekilde örgütü yönetmeleri beklenmektedir. Ancak burada da vekillerin hissedarların yerine kendi faydalarını artırıcı davranışlar sergileme güdüsü içinde olabilecekleri iddia edilmektedir. Bu sonucu tetikleyen etmenlerden biri asimetrik bilgi olgusudur. Buna göre taraflardan biri işlemler hakkında diğer taraftan daha çok bilgi sahibi olduğunda karşı tarafı yanıltma şansı artmaktadır. Vekiller kendi davranışları ve kısıtları konusunda asillerin kolay erişemeyecekleri bilgilere sahiptir. Asiller bu bilgilere sahip olsalardı, vekili azleder ya da ücretini düşürürlerdi. Örneğin, büyük bir örgütte bir birim kendini iyi durumda göstermek için performansı ya da koşulları hakkında üst düzey yönetime eksik bilgi verebilir.
“Vekâlet kuramının temel varsayımı örgütlerin asil ve vekil arasındaki çıkar çatışması üzerinden incelenebileceğidir.”
Vekâlet kuramına göre yukarıda adı geçenler gibi ikili ilişkiler iki önemli sorunu barındırmaktadır:
• Birincisi asil ve vekilin arzu ve amaçlarının uyuşmaması ya da asilin vekilin gerçekten ne yaptığını saptamasının güç ya da masraflı olması nedeniyle yaşanan vekalet sorunu. Bu soruna göre asiller örgütün verimli işleyişi sonucunda servetlerini artırma amacındadırlar. Vekiller ise ortaya koydukları gayrete kıyasla servetten aldıkları payı çoğaltmak, yani en az gayrete en fazla ücret ve faydayı edinmek isterler.
• İkincisi ise asille vekilin risk yaklaşımlarının uyuşmamasıdır. Bu sorunda asille vekil farklı risk tercihlerinden dolayı aynı davranışları sergilemek istemeyeceklerdir. Vekâlet kuramına göre asilin vekili değerlendirmek için bilgisi eksiktir, bu da asimetrik bilgiye yol açar.
Vekâlet kuramının varsayımlarına göre yöneticiler eğer sürekli gözetim altında tutulmazlarsa her an asilleri kandırmaya hazır durumdadır. Buna göre, kuramın esası bireyler hakkındaki varsayımlar (örneğin, riskten kaçınma, fırsatçılık, sınırlı rasyonellik) da göz önüne alındığında asille vekil arasındaki ilişkiyi yürütecek en verimli sözleşme yöntemini saptamaktır.
Daha açık belirtmek gerekirse, farklı çıkarlar ve risk yaklaşımları olan taraflar arasındaki sözleşme davranış odaklı mı, çıktı odaklı mı olmalıdır?
Davranış odaklı sözleşmeler maaş ve hiyerarşik yönetim temelli, çıktı odaklı sözleşmeler ise komisyon, hisse senedi opsiyonları, mülkiyet haklarının devri veya pazar mekanizması temelli olmaktadır.
• Davranış odaklı sözleşmeler çalışanlardan istenen davranışları belirler (örneğin, çalışma saatleri, yapılacak işler). Bu duruma asil vekilin davranışlarını satın almaktadır.
• Çıktı odaklı sözleşmeler vekilin ücretlendirme ve ödüllendirmesini performansa, yani çıktıya, bağlamaktadır (örneğin, parça sayısı üzerinden ücretlendirme, komisyon sistemi, üst düzey yöneticilere örgütün kârı, satış artışı ya da hisse fiyatı üzerinden verilen ikramiyeler). Çıktı temelli sözleşmeler asille vekilin hedeflerini birleştirdiğinden davranış birlikteliği sağlayarak vekili fırsatçılığını ve asille vekilin çıkar çatışmalarını azaltmaktadır. Çıktı bazlı bir sözleşme riski vekile aktaracak, vekil de buna karşılık asile göre daha az risk almayı tercih edecektir. Risk alınmayan bazı ortamlarda örgütün yararına olacak bazı fırsatlar da böylece kaçırılmış olacaktır.
#işletme #akademi #doktora #rekabet #kuram #phd #phd_entrance #phdlife #yeterlilik #doktora #doktorayeterlik #lisans #yükseklisans
Негізгі бет İktisadi Kuramlar ( Vekalet Kuramı )
Пікірлер: 4