Ölüm İçin Tedbir Almak Mümkün mü? | Tevhid Sokak Röportajları
Bu sorularla karşılaşsaydınız nasıl cevap verirdiniz?
📢Tevhid Sokak Röportajlarımız devam ediyor. İstanbul Gülhane Parkı'nda sözü size bıraktık.
Kelime-i Tevhid’in insana fayda verip kişiyi mümin yapabilmesi için şartlarının yerine getirilmesi ve onu bozan unsurlardan kaçınılması gerekir.
Şart Nedir?
Usul âlimlerimiz şartı şöyle tanımlar: “Kendisi olmadığı zaman, şart koşulduğu şeyin hükmünü ortadan kaldırandır.” (1)
Örneğin, abdest namazın şartıdır. Kişi abdestsiz namaz kıldığında görüntü olarak namaz kılmıştır. Fakat bu namazın Allah katında hiçbir faydası yoktur. Dünya hükmünde ise bu adamın abdestsiz namaz kıldığı anlaşıldığı ânda namazı terk eden muamelesi görür. Kelime-i Tevhid de böyledir. Kişiye dünyada ve ahirette fayda vermesi için şartlarının yerine gelmesi ve onu bozan unsurlardan kaçınılması gerekir. Aksi hâlde dille söylenen bu kelime, papağanın nutkundan öteye geçmez.
LAİLAHEİLLALLAH’IN ŞARTLARI: Tağutu İnkâr Etmek
Lugat manası: Tağut; azmak, haddi aşmak demektir. 1
Şer’i manası: Şeytan, kâhin, sihirbaz, Allah’ın indirdikleri ile hükmetmeyen yönetici gibi manalara gelir.
Tağut kelimesi Kur’ân’da sekiz farklı yerde geçer. Her âlim, geçtiği yeri ve ayetin iniş sebebini göz önüne alarak farklı manalar vermiştir. En genel mana ise şudur: Kişinin Allah’a karşı haddini aştığı her şey tağuttur. 2
“Dinde zorlama yoktur. Rüşd/Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. Her kim (reddetmek, tekfir etmek,teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan Kelime-i Tevhid’e) tutunmuş (ve İslam dinine girmiş) olur. Allah
(işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir.” 3
Bu ayette geçen sapasağlam kulp; Lailaheillallah, İslam ve iman diye tefsir edilmiştir. 4 Bu üçü de İslam dininin olmazsa olmazıdır. Kişinin bu kulpa yapışabilmesi için ayetin başında iki şart zikredilmiştir: tağutu inkâr etmek ve Allah’a iman etmek.
Konu başında belirtmiştik ki şart olmadığı zaman şart koşulanın da hükmü kalkar. Tağutu inkâr etmek, sapasağlam kulp olan Kelime-i Tevhid’in ilk şartıdır. Şart yerine getirilmezse bu kelime de sahibine fayda vermez. Hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur:
“Kim ‘Lailaheillallah’ der ve Allah’ın dışında ibadet edilenleri inkâr ederse malı ve canı haram olur.” 5
Bu hadis-i şerif, Kelime-i Tevhid’in kişiye fayda verip canını ve malını koruma altına alması için Allah’ın (cc) dışında ibadet edilenleri inkâr etmek şartını ortaya koymaktadır.
İnkâr etmek/reddetmek, hem Bakara Suresi’nin 256. ayetinde hem de Kelime-i Tevhid’in kendi içinde Allah’a imandan önce zikredilmiştir. Bunun sebebi insanların Allah’a (cc) imanda değil, tağutu inkârda sorun yaşamaları ve tağutu inkâr etmeden dine giremeyecek olmalarıdır.
TAĞUTA KÜFR VE ONDAN İÇTİNAB ETMEK/UZAKLAŞMAK
Allah (cc) tağuta karşı sorumluluğumuzu Kur’ân-ı Kerim’de iki ayette ifade eder:
“Dinde zorlama yoktur. Rüşd/Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. Her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan Kelime-i Tevhid’e) tutunmuş (ve İslam dinine girmiş) olur. Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir.” 6
“Andolsun ki biz her ümmet arasında: ‘Allah’a ibadet/kulluk edin ve tağuttan kaçının.’ (diye tebliğ etmesi için) resûl göndermişizdir. Allah içlerinden kimisine hidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezip dolaşın ve yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bir bakın.” 7
Tağutu red/küfr ve ondan içtinab/uzaklaşma iki kavram olarak öne çıkar. Bu iki kavramın anlamı, sınırları ve gereklerini anlamak her Müslim’in üzerine farz-ı ayndır. Bu noktada peygamberlerin davetleri, zamanlarının tağutlarıyla nasıl muamele ettikleri hayati önem taşımaktadır. Bizlere bu kavramı kim öğrettiyse ona karşı sorumluluklarımızı da o öğretecektir.
Peygamberlerin metodu terk edildiğinde indî yöntemler hayatımızı kuşatır. Ve İslam’ın olmazsa olmaz
kavramlarını, kendi dar ve doğruluğu tartışmalı anlayışımızla kavrarız.
Kaynaklar
1. Mu’cemu Mekâyîsi’l Luğa, 3/412; El Mufredât, s. 420-421, t-ğ-a maddeleri
2. İ’lâmu’l Muvakkiîn, 1/40
3. 2/Bakara, 256
4. bk. Tefsîru’t Taberî, 5/421, Bakara Suresi, 256. ayetin tefsir
5. Müslim, 23
6. 2/Bakara, 256
7. 16/Nahl, 36
Önemli Anlar
00:00 - İntro
00:36 - Yaşanan deprem sizlerde nasıl bir değişikliğe sebep oldu?
01:54 - Bireysel olarak bizler ne yapabiliriz?
02:35 - Ölüm için tedbir almalı mıyız?
05:23 - Helak olan diğer kavimlere benzerliğimiz var mı?
06:47 - Yaratılış gayemiz
09:36 - La İlahe İllallah Diyen Kişinin Yapması Gerekenler
Sitelerimiz:
➜ www.tevhiddersleri.org/
➜ tevhiddergisi.org/
➜ tevhidgundemi.com/
➜ www.tevhidkitap.net/
📖 tevhidmeali.com/
İletişim İçin:
☎️ Wp: +90 0535 766 45 45
📩 E-posta: info@tevhiddergisi.org
#sokakröportajları #tevhiddersleri
Негізгі бет Ölüm İçin Tedbir Almak Mümkün mü? | Tevhid Sokak Röportajları
Пікірлер: 162