Yapım: 2004
Asırlardır süren monarşi düzenin yıkılıp yerine İslam cumhuriyetinin kurulduğu ve 20. yüzyılın en uzun savaşını yaşayan İran, dünya gündemindeki yerini koruyor hala.. Köklü bir kültüre ve tarihi geçmişi olan bu Acem ülkesi nasıl bugünlere geldiğine bir göz atalım. Şah’ın 1962’de “Ak Devrim” sloganıyla başlattığı toprak reform projesi tepkilere neden oldu. Şah da sert önlemlerle karşılık verdi. Bu da Humeyni’nin halk tabanından güç kazanmasına zemin hazırladı. İşte bundan sonraki süreçte Şah Rejimi ile halk arasındaki kavga hiç bitmedi. Ta ki, Şah tarafından sürgün edilen Ayetullah Humeyni’nin 1979 şubatında Paris’ten İran'a geri döndüğü güne kadar. Böylece İran’da 2 bin 500 yıldır devam eden monarşi düzeni, yerini İslam Cumhuriyeti’ne bırakarak tarihe karıştı. Humeyni’nin öğretisini devam ettiren din adamları iktidarı ele geçirdi. Artık Mollaların yönettiği İran; Büyük Şeytan, dediği Amerika’ya kafa tuttu. İsrail’i, Ortadoğu’daki Müslümanların başına bela etmekle ve Saddam’ı İran’a saldırtmakla suçladı. Aslında Amerika ve Batı, Irak'ın Şat-Ül Arap Su Yolunu bahane ederek İran'a saldırısını desteklerken, henüz 7’nci ayını doldurmakta olan rejimin kısa sürede yıkılacağını umuyordu. Ancak tam tersine savaş rejimin daha çok kök salmasına ve güçlenmesine zemin hazırladı. Çünkü başkent Tahran gibi büyük şehirlerin sokaklarında dolaştırılan her asker tabutu, binlerce gencin gönüllü olarak cephelere koşmasına neden oldu. Amerika’nın İran’la ilgili hesaplarındaki yanılgılarından biri de buydu. İşte Batı’nın desteklediği savaş, İslam Rejimini güçlendirirken insanların da hayatını ve umutlarını kırdı. Gittikçe güçlenen rejim, daha da radikalleşerek muhalefet üzerinde ağır baskılar kurdu. Kimse demokrasi ve özgürlüklerden bahsedemedi. Kadınların kapanması zorunlu hale getirildi. Kısacası, İslam Rejiminin kök salarak bugüne gelmesindeki en büyük etken İran-Irak Savaşı oldu.
Ramazan Öztürk
Негізгі бет Monarşi'den İslami Rejime Nasıl Gelindi? - İran | Kırılma Noktası
Пікірлер: 23