ÖMER HAYYAM / AKIL İLE KONUŞMA (RUBAİLER)
Ömer Hayyam rubaileri sesli
Ömer Hayyam şiirleri
Ömer Hayyam sözleri
Ömer Hayyam şarap aşk ile ilgili sözler
Ömer Hayyam tanrı ile konuşmalar
Ömer Hayyam Kimdir ?
Ömer Hayyam Soğuk Savaş
Ömer Hayyam Rubai dörtlük şiir sesli kitap
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoşum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben.
Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
Yüce Allah'tan umut kesmiş değilim;
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın,
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.
Allah'ım bir geçim kapısı açıver bana,
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana,
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni,
Haberim olmasın gelen dertten başıma.
Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;
Azığım senden, yolda çaresiz kalmam,
Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm,
Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam.
Derde gama yatkın yüreğime acı,
Bu tutsak cana, garip gönlüme acı,
Bağışla meyhaneye giden ayağımı,
Kızıl kadehi tutan elime acı.
Akıl bu kadehi övdükçe över,
Alnından sevgiyle öptükçe öper,
Zaman Usta'ysa bu canım nesneyi
Hem yapar hem kırıp bin parça eder.
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun,
Ya bunak bir ihtiyarsın ya da eşeğin biri.
Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden,
Her şafak bir hırsız gibidir,
Elinde bir fenerle gelen.
Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
Ceyhun nehri kanlı gözyaşımızdır bizim;
Cehennem boşuna dert çektiğimiz günler,
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.
Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin,
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok,
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?
İçin temiz olmadıktan sonra,
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel:
Ama Tanrı kanar mı bunları?
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmayan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!
Bilgenin yüreğinde her dilek,
Anka kuşu gibi gizli gerek.
Damla nasıl inci olur denizde:
Sedefler içinde gizlenerek?
Ovada her kızıl lalenin teni,
Bir padişahın kanıyla beslendi.
Yerden biten şu mor menekşe yok mu?
Bir güzelin yanağındaki bendi.
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,
Bin derde düşer, canlarından bezerler.
Öyleyken ne tuhaftır, yine de övünür,
Onlar gibi olmayana adam demezler.
Gül verme istersen, diken yeter bize.
Işık da vermezsen, ateş yeter bize.
Hırka, tekke, post most olmasa da olur,
Kilise çanları bile yeter bize.
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli,
Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili,
Duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç?
Ya bir şah kafasıdır ya bir vezir eli!
Hak er geç cimrilerin hakkından gelir,
Cehennem ateşleri onlar içindir.
Ne der, dili inciler saçan Muhammed,
Cömert gâvur cimri müslümandan yeğdir.
Varlığın sırları saklı , benden;
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben.
Bizimki perde arkasında dedikodu,
Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.
Bir geldi mi derin ölüm uykusu,
Biter bu dünyanın dedikodusu.
Ölenden bir haber bekler insanlar,
Ne söylesin? Bilmez ki ne olduğunu!
Yel eser, umutlar savrulur gider,
Sensiz, bensiz kalır bağlar bahçeler,
Altın gümüş nen varsa harcamaya bak!
Ölür gidersin, düşmanın gelir yer.
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz,
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende,
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi elalem!
Ferman sende ama güzel yaşamak bizde,
Senden ayığız bu sarhoş halimizde,
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be Sultanım! kötülük hangimizde?
Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
Senden benden başka düşünen yok, arama!
Vazgeç ötelerden, yorma kendini:
O var sandığın şey yok mu, o yok arama!
Şu serviyle süsen neden dillere destan?
Neden hep onlara benzetilir hür insan?
Birinin on dili var, boşboğazlık etmez,
Ötekinin yüz eli var el açmaz, ondan!
Benim halimden haber sorarsan,
Bir çift sözüm var sana,yürekten;
Sevginle gireceğim toprağa,
Sevginle çıkacağım topraktan.
Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkanlar, bu konaklar?
Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar?
TAG #ÖMERHAYYAM #ÖMERHAYYAMRUBAİLERİ #ÖMERHAYYAMDÖRTLÜKLERİ #ÖMERHAYYAMŞİİRLERİ #ŞİİR #SESLENDİRME #ÖMERHAYYAM #ÖMERHAYYAMRUBAİLERİ #ÖMERHAYYAMDÖRTLÜKLERİ #ŞİİRLER #ÖMERHAYYAMSÖZLERİ #ÖMERHAYYAMŞİİRLERİ
#felsefe #seslikitap #kitap #kişiselgelişim #alıntılar #sözler #motivasyon #kişiselgelişimmotivasyonvideosu #kişiselgelişimvideoları #atasözleri #edebiyat
#hayyam #ömerhayyam #alıntısözler #rubai #rubailer #şiir #şiirler #sözler #söz
ömer hayyam hayatı , eserleri , şarap , hayatı kısaca ,
Негізгі бет İNANCI SORGULAYAN ALİM ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ / DÖRTLÜKLERİ , ŞİİRLERİ , SÖZLERİ (BÖLÜM 1)
Пікірлер: 12