Uzun suredir yurtdisinda yasayan biri olarak bir konuyu duzeltmek isterim.Sayin hocamiz kiliselerde kadinlarin ve erkeklerin ayri ayri ibadet ettiklerini ve kadinlarin saclarini kapattiklarini belirtti konusmasinin bir kisminda ben sahsen birden çok kere ozel durumlar vesilesiyle esimle birlikte kiliseye gittim (esim yabancidir) ve hic bir defasinda sayin hocamizin dedigi gibi erkekler onde çocuklar onlarin arkalarinda kadinlarsa en arka tarafta degildi aksine hepsi bir arada ibadetini yapmaktaydi ve ozellikle dikkatimi çeken insanlarin kilik kiyafetleriydi insanlarin çogunlugu normal gunluk kiyafetleriyle gelmis hatta kadinlarin neredeyse %98 inin saclari acikti hatta ve hatta diz ustu etekle ve çokta olmamak sartiyla dekolte kiyafetle gelenleri bile gordum ve hatta bu konuyu esimle konustuk kendisine kilisenin bir ibadethane oldugunu kadinlarin bu sekilde kiyafetlerle gelmelerinin benim garibime gittigini soyledim.Tabii ki butun kiliseler ayni midir bilemem belki sadece benim yasadigim ulke yada ulkenin o bolgesine ait bir ozellikte olabilir,sadece gorduklerimi sizlerle paylasmak istedim.Ayrica sayin hocamizin her programini severek ve ilgiyle takip ediyorum kendisi sayesinde bir çok sey ogrendim,tesekkurlerimi sunuyor herkese iyi gunler diliyorum.
@kadir_kurtdemir
7 жыл бұрын
Bir olayın literatür anlamda tarih olması üzerinden dakika geçmekle değil, bilakis o olayın canlı şahidi kalmamasından itibaren başlar. Örneğin son Çanakkale gâzisi öldüğü andan itibaren Çanakkale Savaşı tarih olmuştur. O ruhu yaşatırsın edersin, o başka. Örneğin 2. Dünya Savaşı o anlamda henüz tarih değildir, hâlâ hayatın içindedir, ve siyasetin, diplomasinin falan konusu olmaya devam eder.
@nevzatdinc1402
7 жыл бұрын
:) yani kısaca henüz tarih olmayan tarihi de konuşan program
Пікірлер: 4