Ben uçsuz bucaksız hayaller kuran o insanlardan olmadım. Gökyüzüne binlerce ölü sığdırdım yine de huzurlu olamadım. İçimde büyüttüğüm nefret ağacımı damarlarımda gezinen zehirle besledim, bu yüzden kimse anlamadı bende neyin var olduğunu neyin ise zihnimde ölmeye yüz tuttuğunu. Bazen her şeyi bırakıp kaçıp gitmeyi istiyorum. Bu istek öyle bir doluyor ki içimde, kafamın içinde planlıyorum neyi nasıl yaparım diye. Cebimdeki parayı hesaplıyorum, kafamdaki sözleri tartıyorum, ismimi unutmaya yemin ediyorum her gün tekrar tekrar. Bu dünyanın sığıntısıyım ben. Kendime ait bir yerim, bir ağacın gölgesi, okuduğum kitaplarda kendime ait çizdiklerim, kendime ait bir sözüm yok. Ben neyim, kimim bilmiyorum. Gittiğim her yere ruhumdaki karanlığı bulaştırıyor, yetmiyor beni görenlere tükürürcesine konuşuyorum. Sanki şu dünyadaki tek doğru benmişim gibi, yalan üzerine kurulmuş bir hayatın içinde en hakiki gerçek kendimmiş gibi insanlara "bana bakın" diye çaresizce haykırıyorum. Herkese demek istiyorum tekrar, tekrar ve tekrar "unutun beni" diye. Oysa sesim bile yabancı bana. Sanki insanlara beni değilde, bu halimi unutun dercesine. Bir mezara tükürürcesine. Bazen hiç kimsenin bilmediği o halimle bütünleşmek istiyorum. Kendi canavarımı uyandırmak, ruhumla bütünleştirmek istiyorum. İnsanlarla aramda o görünmez duvarı kırmayı istemek yerine kalınlaştırmak istiyorum. Kimse görmesin beni diye. Kafamın içinde büyüttüğüm yalanlarım var. Kim nerede yaşamış, ne yapmış, nerede ölmüş umrumda bile değil. İçimde yabancı bir ben daha var. Bütün insanlara büyüttüğüm bir nefret var. Sessizlik var. Saatlerce susmak istiyorum, bu yabancı katlanacak halim kalmadı. Oysa biliyorum, insanlara verebileceğim kasımpatıların hepsi soldu. Hikayemdeki bütün ayrılıklar benden habersiz oldu. Annem hep, evin misafiri olduğumu söylerdi. Hiçbir şeyden haberi olmayan o çocuktum ben. Bu kadar yabancı olmamamı isterdi. Oysa ben hep böyleydim, ruhumda büyüttüğüm bu yabancı çocuk şimdi hükmediyor zihnime. Bilseydim, koparmaya yeltenirdim küçük prens gibi gülüme zarar verecek olan bitkileri. Aksine ben içimdeki bütün iyiliğe sanki onlara yem etmiş gibiydim. Daha fazlası yok, daha fazlası yalan. Benim yalan söylemeyi halim kalmadı artık. Gerçekler de zaten kimsenin umrunda değil. Canım Nilgün'ün dediği gibi; Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendime bir yer edinemiyorum, kendime bir yer... Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Nilgün ile kendimi benzettim birkaç yan var. En saçmasıysa onun gibi ben de kendi içimden ayrı, çevremde yabancılar yetiştirmem. Belki bir gün herkese diyecebilecek kadar sahici çıkar sesim. Yabancıların en yakınıydın sen diye haykırabilecek kadar sahici çıkar belki.
Негізгі бет Sakin - Ağlayamam (Onur Özdemir) | Sözleri
Пікірлер: 25