Mesela sizler bir çocuk görseniz, tek eliyle bir treni çekiyor. Hemen dersiniz ki: - Bu treni bu çocuk çekemez. Çünkü bu treni çekmek için büyük bir kuvvete ihtiyaç vardır. Bu çocukta ise bu kuvvet yoktur. Bu durumda, bu çekme fiilinin faili bu çocuk olamaz. Olsa olsa bu çocuk bir perdedir; treni çeken başkasıdır. Bu çocuk, benim göremediğim o kuvvetli zata bir perde olmuştur. Benim treni çeken o zatı görmemem yokluğuna delalet etmez. Bilakis bu çekme faaliyeti onun varlığına delalet eder.
Açıklayan: Ümit Beyiş
Metin: Sinan Yılmaz
Birinci Söz Mütalaası Beşinci Ders
Cenab-ı Hak istifade edebilmeyi nasip eylesin, Amin...
Evet, bu kelime ile hareket eden, o adama benzer ki askere kaydolur; devlet namına hareket eder. Hiçbir kimseden pervası kalmaz. Kanun namına, devlet namına der; her işi yapar, her şeye karşı dayanır.
Üstadımız Bismillah diyen ve bu kelimenin manasıyla hareket eden kimseyi, askere kaydolan ve devlet namına hareket eden kişiye benzetti. Devlet namına hareket eden bir askerin hiçbir şeyden korkusu olmaz. Zira arkasında devlet vardır. O asker bilir ki ne zaman başı sıkışsa devlet bütün kuvvetiyle onun arkasındadır. Onu beslemek, ihtiyacını gidermek, hasta olsa tedavi etmek hatta ihtiyaç olsa lokmayı ağzına kadar sokmak devletin vazifesidir. Onun tek vazifesi devlet namına çalışmak ve devlet namına işlemektir.
İşte bu kişi sırtını devlete dayadığı için devletin kuvvetini bulur. Âciz bir insan derekesinden çıkıp devlet kuvvetinde bir kişi derecesine yükselir. Bu sayede her işi yapar ve her şeye karşı dayanır.
Başta demiştik: Bütün mevcudat lisan-ı hâl ile Bismillah der. Öyle mi?
Evet, nasıl ki görsen, bir tek adam geldi, bütün şehir ahalisini cebren bir yere sevk etti ve cebren işlerde çalıştırdı. Yakînen bilirsin, o adam kendi namıyla, kendi kuvvetiyle hareket etmiyor. Belki o bir askerdir, devlet namına hareket eder; bir padişah kuvvetine istinad eder.
Tek bir adam bütün şehir ahalisini zorla bir yere sevk edip zorla işlerde çalıştırsa, bundan anlaşılır ki bu kişi kendi kuvvetiyle hareket etmiyor. Zira kendi kuvvetiyle hareket etseydi gücü bir şehir ahalisine yetmezdi. Değil bir şehir ahalisine yetmek, o ahali içinde tek bir kişiye bile belki gücü yetmezdi. Demek, bu kişi devlet namına hareket eden bir askerdir. Kendi kuvvetiyle değil, devletin kuvvetiyle hareket ediyor ve bir padişahın kuvvetine dayanıyor.
Ona itaat edenler de ondan çekindikleri için değil, padişahtan korktukları için ona itaat ediyor. Çünkü o asker padişah namına emrediyor, kendi nefsi hesabına emretmiyor. Sadece padişahın emirlerini tebliğ ediyor. Bu durumda, ona karşı gelmek padişaha karşı gelmek gibidir; ona kötü davranmak padişaha kötü davranmak gibidir; ona itaat etmek padişaha itaat etmek gibidir; ona ikram etmek padişaha ikram etmek gibidir ve hakeza…
Üstadımız bu misali şu hakikate bağlıyor:
Öyle de her şey Cenab-ı Hakk’ın namına hareket eder ki zerrecikler gibi tohumlar, çekirdekler başlarında koca ağaçları taşıyor, dağ gibi yükleri kaldırıyorlar.
Risale Metnine ulaşmak için:
sorularlarisale.com/risale-i-...
Mobil uygulamamız: Risale-i Nur Kütüphanesi
play.google.com/store/apps/de...
BU VİDEOLARIMIZI İZLEDİNİZ Mİ?
Hakikate Ulaştıran Pusula; Bediüzzaman
► • Hakikate Ulaştıran Pus...
Kuranda Teknolojiye İşaretler
► • Kur'an'da Teknolojiye ...
Bediüzzamana Yönelik İtirazlara Cevaplar
► • Üstad Bediüzzaman Said...
Nura Adanmış Hayatlar; Üstadın Talebeleri
► • Nura Adanmış Hayatlar
NUR PENCERESİ SİTE
╚► www.sorularlarisale.com
SOSYAL MEDYA ADRESLERİ
╚► / nurpenceres. .
╚► www.fb.com/nurpenceresicom
╚► / nurpenceresi
╚► Yeni videolarımızdan haberdar olmak için “ABONE OLUN” yazan butondan kanalımıza abone olmayı unutmayın.
╚► Videolarımızın daha fazla kişiye ulaşması için videoyu beğenip paylaşabilirsiniz.
Mütalaa, Risale, Risalei nur, tefekkür, müzakere
Негізгі бет Sebep ile netice arasındaki dengesizlik - Birinci Söz 5. Ders
Пікірлер: 13