Sürüyor: Yokluk, yoksulluk, açlık, ölesiye çalışma, işsizlik, sefalet, oysa geride kalabilirdi pekâlâ…
Bitmedi: Savaşlar, işgaller, zorbalık, zulüm, bitebilirdi…
Hâlâ karanlıktayız: Bağnazlık, yobazlık, cehalet, kokmuş karanlık, silinebilirdi oysa…
Çünkü açlık da, ölesiye çalışma da, zulüm de, karanlık da bir tek şeye hizmet ediyor:
Hayatı yaratanlar, güçlerinin farkına varmasın, kol kola giremesin, patronlar istedikleri gibi çalıp oynasın, diye bütün bunlar.
Nâzım, hayatı yaratanların şairiydi. Büyük bir enerji ve yaratıcılıkla, aklıyla, yüreğiyle, emeğiyle hayatı yaratanların, kendi güçlerinin farkına varmasını sağlamaya uğraşıyordu.
İnsan yerine konmayan emekçi halka, yarınları kuracak gençliğe, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, tüm emeğiyle geçinenlere sesleniyordu:
“Bu dünya öküzün boynuzlarında değil, ellerinizin üzerinde yükseliyor!”
Ölesiye çalışma da, salgın da, ekonomik kriz de, doğanın talanı da, savaşlar da, hepsi aynı doğrultuyu gösteriyor:
Elleri toprağa basıp, doğrulma zamanıdır!
Umut, buradadır.
NHKM olarak, 120. doğum gününde, hayatı yaratanların ve umudun şairi Nâzım’ı, eserini ve mücadelesini, sevgiyle, özlemle, yoldaşça selamlıyoruz.
Негізгі бет Ойын-сауық Sevdalımız 120 Yaşında!
Пікірлер