Sevgisizlikten daha büyük bir mahrumiyet yoktur. Peki ben sevgi insanı olacağım ama karşımda canavarca zulmeden sefil bir kitle var. Onlara tavrım ne olacak?
Her yaptıkları zulüm ile taş taş kendi cehennemlerini inşa eden zavallılara kızıp öfkelenmek tabii ki hakkım. Ama onlara acımak ve zayıf da olsa tekrar insan olabilecekleri ümidini göz ardı etmemek Peygamberimizden (sav) gördüğümüz muhteşem bir ahlak örneği.
Peygamberî ahlakta şunlar yok: Kaşlar çatık, öfkeyle oturup öfkeyle kalkmak, abus bir cehre ile dolaşmak, linç edecek insan aramak. Cehennemden kafasını çıkarmak isteyenin başına kürekle vurmak… Yani eskiden kötü davranıp sonra iyi bir davranışta bulunan birini gördüğünde azarlamak: “Sus yalancı, sen nasıl böyle güzel şeyler dersin, sen vaktiyle şunları şunları demiş adamsın. Lanet olsun, git cehennemine!” Veya “Niye bu güzel sözleri daha önce söylemedin de şimdi söyledin!” diye linç etmek. İnsanların geçmişini bilip dikkatli davranmak, ihtiyatlı adım atmak başka bir mesele, her iyi sözü eski sicille dövmek ayrı mesele…
Bu reflekse “cehennem bekçiliği” de diyebiliriz. İnsanları yaptıkları yanlışlarla veya cinayetlerle daha ölmeden cehenneme mahkûm etmek. Olur da iyi bir söz ederse veya kazara mağdurları savunursa bundan rahatsız olmak.
...
► Veysel Ayhan'ın yazısı: buff.ly/3yC8RzF
► Destek olmak için: / tr724
► Abone olmak için: buff.ly/31CrcfN
Негізгі бет Sevgi veya Cehennem bekçiliği [Veysel Ayhan]
Пікірлер: 44