Icimizdeki guce inanmak ve harekete gecirmek.kontrol bizde.
@FizyonomistHira
12 күн бұрын
❤❤❤
@Fidan-j1x
11 күн бұрын
Ilk yaptığınız bu videoları❤
@muratyumusakkaya888
12 күн бұрын
19:01 Sevgili Sercan Bilinç yerine Zihin denilmesi gerekmiyor mu idi...?❤
@sssercancetin
12 күн бұрын
Farkı nedir sence :).
@muratyumusakkaya888
12 күн бұрын
@@sssercancetin Bilincin kaynağı , asli varlığımız olan Ruhumuz Zihnin kaynağı , zeka ve et beynimiz... Ruhumuz beden elbisesini çıkardığında bilinci varlığı ile yaşamına devam ediyor. Ama Organik bir yapay zeka olan et beynin ürettiği zihin , beden ile birlikte ölüyor, kapanıyor... *** Sihirli ve ilahi bir yüksek teknoloji olan bu et beden ve beyin ; Bilgisayar tabanlı yapay zekaların bilgiyi işledikçe zeka kazanmaları gibi Otopoesis kuramına göre , bilgi işleyen her enformasyon sistemi otomatik olarak er geç zeka kazanıyor..! Organik bir yapay zeka olan et beynimiz de aynı şekilde bilgiyi işledikçe kendi zekasını üretiyor. -- Bilinç öznel bir deneyimdir. Yalnızca deneyimi yaşayan kişi tarafından tam olarak anlaşılabilir. Bilimsel araştırmalar ise nesnel ölçümler ve gözlemler gerektirir, ancak bilinç öznel olduğu için bu deneyimlerin nesnel olarak ölçülebilmesi mümkün değildir. Bilimsel yöntemler ile ancak fiziksel ve ölçülebilir fenomenler incelenebilir. Bilinç, kişinin kendi varlığının ve çevresinin farkında olma durumudur. Bilinç, anlık deneyimlerin ve öznel farkındalığın alanıdır. Kısaca, bilincin odak noktası, bireyin şu anda farkında olduğu şeylerdir. Bilinç, yalnızca bilinçli farkındalığı kapsar. Bilinçaltı süreçler bilincin dışındadır. Bilinç, bireyin anlık deneyimlerine ve farkındalığına odaklıdır. Oysa -- Organik bir yapay zeka olan insan beyninin ürünü olan Zihin ise ; Düşünme, öğrenme, hatırlama, problem çözme, dil kullanma gibi bilişsel işlevler ile çalışır. Zihin, duyusal girdileri işler, bilgileri depolar ve geri çağırır, mantıklı düşünür ve kararlar verir. Zihin, hem bilinçli hem de bilinçdışı süreçlerden oluşur. Bilinçli düşüncelerin yanı sıra, otomatik olarak gerçekleşen birçok zihinsel işlem de vardır. Zihin, beyin ve sinir sistemi gibi fiziksel organlar tarafından üretilir. Zihin Gerçekliğini : Beş duyu organı ile duyumsadığı verileri işlemenin üzerine inşa eder. Zihin Gerçekliğini : Determinist bilimsel yöntemlerin ve fiziksel ve ölçülebilir fenomenlerin üzerine inşa eder. Zihnin gerçekliği ; Ölçülebilir Öngörülebilir Kararlı ve materyalist olmasını iktiza eder. Özetle Klasik fizik kuralları zihnin doğasına uygundur Doğası gereği materyalist ve determinist olan insan zihni ; Gerçeklik algısını klasik fizik kuralları üzerine inşa eder..! Oysa Bilinç...! Bilincin özellikleri ve doğası farklıdır. Materyalist ve determinist bir yapısı yoktur bilincin... Bilincin gerçekliği öznel bir deneyimler üzerine inşa edilir. Yalnızca deneyimi yaşayan kişi tarafından tam olarak anlaşılabilir. Bu sebepler ile Bilinç ve Zihin birbirine karıştırılan ama birbirine taban tabana zıt iki farklı kavramdır.. ❤️
@muratyumusakkaya888
12 күн бұрын
@@sssercancetin ## Robert Lanza'ya Göre Bilinç ve Zihin Arasındaki Farklar Robert Lanza, bilinç ve zihin arasındaki farkı net bir şekilde ayırt eden bir bilim insanıdır. Bu ayrım, Lanza'nın "Biocentrism" adlı felsefesinin temelini oluşturur. **Lanza'ya göre:** * **Bilinç:** Evrenin temel bir özelliği olan ve tüm varlıkların deneyimlediği geniş ve temel bir farkındalık durumudur. Bilinç, zaman ve mekandan bağımsızdır ve herhangi bir fiziksel temele sahip değildir. * **Zihin:** Beyin tarafından üretilen ve duyularımız, düşüncelerimiz ve duygularımız aracılığıyla deneyimlediğimiz daha dar ve sınırlı bir farkındalık durumudur. Zihin, fiziksel dünyaya bağlıdır ve beynin işleyişinin bir ürünüdür. **Lanza bu farkı şu şekilde açıklar:** * **Bilinç, bir deniz gibidir.** Geniş, sonsuz ve her şeyi kapsar. Tüm varlıklar bu denizin içinde yüzer ve evrenin temel birliğine bağlıdır. * **Zihin ise, bir dalgadır.** Denizin yüzeyinde oluşan ve geçici bir varlığa sahip olan dalgalar gibidir. Düşüncelerimiz, duygularımız ve algılarımız bu dalgaları oluşturur. **Lanza'nın bu ayrımına göre:** * Bilinç, her zaman var olan ve değişmeyen bir şeydir. * Zihin ise sürekli değişen ve gelişen bir şeydir. * Bilinç, zihnin kaynağıdır. * Zihin ise bilincin bir aracıdır. **Lanza'nın bu fikirleri, bilincin doğası ve evrenle ilişkisi hakkındaki geleneksel anlayışımızı sorgular.** Bilincin evrenin temel bir özelliği olduğunu ve zihnin bu bilincin bir tezahürü olduğunu savunarak, bilincin fiziksel dünyayla sınırlı olmadığını ve ölümsüz olabileceğini öne sürer.
@muratyumusakkaya888
12 күн бұрын
@@sssercancetin Bilişsel bilim uzmanı Prof Donald Hoffman'ın tespitlerine göre İnsanın Bilinci beynin ötesinde, bağımsız bir varlıktır... Bilincin Subjektif Doğası: Bilinç, öznel bir deneyimdir. Her birimiz dünyayı farklı bir şekilde algılar ve deneyimleriz. Bu durum, bilincin beynin ürünü olsaydı, tüm beyinler aynı bilinç deneyimini üretmesi gerektiği anlamına gelirdi. Ancak, durum böyle değildir. Bu da, bilincin beynin ötesinde, bağımsız bir varlık olduğunu gösterir. ## Zihnin Özellikleri Egosal zihin, benlik duygusu ve kimlik algısıyla ilişkili karmaşık bir bilişsel yapıdır. Bilinç ise, kişinin çevresinin farkında olma ve tepki verme yeteneğidir. Bu iki kavram genellikle birbirleriyle karıştırılır, ancak önemli farklılıkları vardır. **1. Farkındalık:** Zihin, çevremizdeki dünyanın ve kendi içsel durumlarımızın farkında olmamızı sağlar. Bu farkındalık, duyusal algı, düşünceler, duygular ve hisler gibi çeşitli kaynaklardan gelen bilgileri içerir. **Örnek:** Bir ormanda yürürken, ağaçları, kuşları ve güneş ışığının tenimizde yarattığı hissi beş duyu organımız ile fark ederiz. Aynı zamanda, kendi düşüncelerimizi, duygularımızı ve motivasyonlarımızı da Bilincimiz ile fark ederiz. **2. Biliş:** Zihin, bilgiyi işleme ve anlamlandırma yeteneğidir. Bu yetenek, algılama, öğrenme, hafıza, problem çözme ve karar verme gibi bilişsel işlevleri içerir. **Örnek:** Bir matematik problemi çözmek için, problemin farklı bileşenlerini algılamamız, ilgili bilgileri hafızamızdan geri çağırmamız ve problemi çözmek için mantıksal düşünmemiz gerekir. **3. Duygular:** Zihin, duyguları deneyimleme ve ifade etme yeteneğidir. Duygular, sevinç, üzüntü, öfke, korku ve şaşkınlık gibi çeşitli duyguları içerir. Duygular, düşüncelerimiz, deneyimlerimiz ve çevremizdeki dünya ile olan etkileşimlerimiz tarafından tetiklenir. **Örnek:** Bir arkadaşımıza ihanet edildiğini duyduğumuzda, üzüntü, öfke ve hayal kırıklığı gibi duygular hissedebiliriz. Bu duygular, durumla ilgili düşüncelerimiz ve arkadaşımıza olan bağlılığımız tarafından tetiklenir. **4. Benlik:** Zihin, benlik duygusu geliştirmemizi sağlar. Benlik duygusu, kendimizi başkalarından ayırt etmemize ve kendimizi bir birey olarak görmemize olanak tanır. Benlik duygusu, kişilik, değerler, inançlar ve anılar gibi çeşitli faktörlerden etkilenir. **Örnek:** Kendimizi bir isimle, bir aileyle ve bir geçmişle ilişkilendiririz. Aynı zamanda, kendimizi belirli değerlere ve inançlara bağlı olarak görürüz. **5. Yaratıcılık:** Zihin, yeni fikirler üretme ve problem çözme için yeni yollar bulma yeteneğidir. Yaratıcılık, sanat, müzik, bilim ve teknoloji gibi çeşitli alanlarda kendini gösterebilir. **Örnek:** Bir sanatçı, yeni bir resim fikri üretmek için hayal gücünü ve yaratıcılığını kullanabilir. Bir bilim insanı, karmaşık bir sorunun çözümünü bulmak için yaratıcı düşünme becerilerini kullanabilir.
@muratyumusakkaya888
12 күн бұрын
@@sssercancetin Kendi eski notlarımdan yazdım Kopya çeker gibi oldu ama ❤️
Пікірлер: 19