Kastamonu Valla Kanyonu ve Köy Hayatı hakkında genel bilgiler
Merhaba arkadaşlar, bugün ki durak; Valla Kanyon'u. Valla kanyonu’nu salgın döneminde ziyaret etme fırsatı buldum. Yolları genellikle tek şerit asfalt. Ulaşım konusunda zorluk çekmiyorsunuz. Fakat burası Nisan’da gelmiş olmama rağmen o kadar boş ki, bırak bir şeyler yiyebilecek açık bir yer bulabilmeyi, yol soracak etrafta insan bile bulamayabiliyorsunuz. Çoğu yerde telefonlar dahi çekmiyor. En yakın ilçe olan Pınarbaşı, yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Neyse ki kapısını çaldığım bir yerli, bir şeyler hazırlayabileceğini söyledi ve Valla Kanyonu Seyir Terası'na yolculuk öncesi güzel bir kahvaltı yapabildim. Burada gün benim için gerçekten çok güzel başladı.
Burada ilk göze çarpan şey: doğaya yapılmış minimum müdahale. Çok ender modern mimariye rastlayabiliyorsunuz. Onlar da genellikle cami, okul gibi halka açık yerler oluyor. İnsanlar genellikle taş, ahşap, kerpiç ve kiremitten yapılmış evlerde yaşıyorlar. Evlerinin genellikle küçük bir bahçesi oluyor ve sevdikleri meyve sebzeleri yetiştiriyorlar. Korkuluklara asılmış saksılar görebiliyorsunuz. Buradaki insanlarla ahşap evde kalmanın nasıl bir şey olduğunu konuşamasam da, ahşap evde yaşayan bir kişiden, evini ‘nefes alan ev’ olarak tanımladığına şahit olmuştum.
Valla Kanyonu seyir terasına doğru yola çıkıyorum. Yol yaklaşık 1 kilometre, 15 dakika kadar sürüyor. Zemin arnavut kaldırımı taşlarıyla döşenmiş ve ahşap korkuluklarla desteklenmiş. Güneş ışığını çok nadir alan enfes bir manzara ile, yol boyunca yürüyorsunuz. Yapılan yol çalışmaları ve tadilatlar, terasa ulaşımı geçmiş senelere göre daha da kolaylaştırmış durumda.
Yaklaşık 12 kilometre uzunluğunda olan Valla kanyonunun yan duvar kayalarının yükseklikleri yer yer 1200 metreyi buluyor. Dünyanın en derin 2. Kanyonu olarak kabul edilen, suyun kayaları aşındırmasıyla oluşan Valla Kanyon'u, turizme açık olup, deneyimli bir grup ile ancak 4-5 günde bitirilebilecek kadar zorludur.
Kastamonu’nun Tosya ilçesinde, küçük bir bağ evinde kalıyorum. Köy hayatını kısa bir süre olsada yaşamış biri olarak, şehirlerde yaşayan insanlar için köy hayatı ilk başta çok cazip gelebiliyor. Ekip biçtiğin, her şeyi kendin yaptığın, korna sesinin ve koşuşturmacanın olmadığı bir hayat kulağa hoş gelebiliyor. Ancak şahsi fikrim: kişinin ancak büyüdüğü yere benzer yerlerde uzun süre kalabileceği şeklinde.
Uzun bir aradan sonra soba görmüş oldum. Hem de 3 odada. Uzun yıllar ahşap evde kalan bu insanlar, son 20 yıldır modern mimariye geçmiş durumdalar. Ahşap evlerini de depo ve samanlık olarak kullanıyorlar. Sabah kalktıkları andan itibaren herkes bir şeylerle uğraşmaya başlıyor. Ağaçlar aşılanıyor, ahır temizleniyor, tarla sürülüyor, hayvanlar besleniyor, arı kovanları kontrol ediliyor.
Burada hiçbir şey çöpe atılmıyor. Her malzeme bir şekilde değerlendiriliyor. Peynir, yoğurt, Tereyağ, bal, reçel, pekmez, çökelek gibi sofranın değişmez lezzetlerini kendileri üretiyorlar. Bunun yanısıra, ekmeği de kendi fırınlarında pişiriyorlar. Tatlılarını dahi kendileri yapıyorlar. Dışarıya minimum derecede ihtiyaç duyacak şekilde bir düzen kurmuşlar. Kısacası devletin hiç haz etmeyeceği bir yaşam tarzları var.
Kimi aileler modern mimariye geçerlerken, kimi aileler ise yeni ahşap evlerini yapmayı tercih etmişler. Eğer ortada yapılacak bir iş varsa, bütün aile birlikte çalışıyor. Bir ailenin dışarıdan hiçbir yardım almadan, ahşap bir ev yaptığını ve tesisatını kendilerinin çektiğini hayal edin. Muazzam bir olay.
Taş kömürü ya da mangal kömürü kullanmıyorlar. Bunun yerine kendilerinin yapmış olduğu odun kömürü kullanıyorlar. Odunu az oksijenle yakarak, kömürleşmesini sağlıyorlar. Semaver sürekli tütüyor. Sofradan çay hiç eksik olmuyor.
Buradaki yaşantının netliğini ve sadeliğini çok sevdim. Mimarisi dışında Ege Bölgesi'nde ki köylerden çok farklı olduğunu söyleyemem ama buradaki insanlardan öğreneceğimiz çok şey var. Görüşmek üzere arkadaşlar !
1080p 60fps seçenegiyle izlemeniz önerilir
------------------------------
General information about Valla Canyon and Village life in Kastamonu / Turkey
World’s second deepest canyon located in Turkey’s Black Sea province of Kastamonu attracts visitors. Kastamonu's Pinarbasi district is home to two canyons which have a huge tourism potential with their natural beauties, attractions and proper for nature sports such as rock climbing and trekking.
Valla Canyon is the world’s second deepest canyon. The most deepest one locates in Arizona in the U.S.
It's recommended to watch on 1080p monitor
------------------------------
#VallaKanyonu #KöyHayatı #Tosya #Kastamonu #Turkey
Негізгі бет Valla Kanyonu ve Kastamonu Köy Hayatı | Kendi Kendilerine Yeten Hayatlar
Пікірлер: 22