Vallahi seni yanlız bırakmayacağız! ᴴᴰ | Halis Hoca (Ebu Hanzala) | Al Anfal | Tevhid Dergisi
Bir işin gerektiği şekilde yapılması, o işin yapılış gayesini bilmeye bağlıdır. Gayenin göz ardı edildiği eylemlerin, istenilen şekilde yerine getirildiği rastlanılmış bir durum değildir. Ancak yaptıkları işleri, neden yaptıklarını bilen insanlar işlerini yapılması gerektiği gibi yerine getirebilirler.
Bu mesele cihad amelinde de böyledir. Ancak cihadın gayesini bilen insanlar Rabblerinin istediği şekilde bu ameli yerine getirebilirler. Aksi takdirde Allah subhanehu ve teâlâ için yapıldığı iddia edilen amel, faillerine hüsrandan başka bir şey getirmeyecektir.
Zihni net olan insanların amelleri de o oranda net olur. Sahabenin zihninde cihadın gayesi o kadar netti ki; bu netlik onların sözlerinden ve fiillerinden rahatça okunabiliyordu. İsterseniz gayenin sahabenin zihninde ne kadar net olduğuna bir iki örnek verelim.
Bu örneklerden en çarpıcı olanı şüphesiz ki Rebi b. Amir'in radıyallahu anh İran'ın seçkin komutanlarından Rüstem'e vermiş olduğu cevaptır.
Sahabenin kafası o kadar net ki; nereye geldiğini, kimin huzurunda olduğunu, karşısına çıktığı insanların kuvvetini hiç umursamadan bu gayeyi hem fiilinde hem de sözünde aynı netlikte ortaya koyabilmektedir.
Fiili olarak sahabe İran'ın ihtişamının simgelerinden olan halıları, ipekten minderleri mızrağıyla delerek: 'Siz dünyanın, paranın kullarısınız. Bizler insanları bu basit şeylere kulluktan kurtarmak için geldik' mesajını vermektedir. Aynı şeyi onun sözlerinden okumak da mümkün.
Ne demişti Rebi radıyallahu anh Rüstem'e:
"Allah Teala bizi gönderdi ki, onun dilediği kimseleri kullara kulluk etmekten kurtarıp Allah'a kul yapalım. O kimseleri, dünya sıkıntısından kurtarıp, genişliğe kavuşturalım.
Dinlerin zulüm ve baskısından kurtarıp, İslam'ın adaletine kavuşturalım. Allah bizi, kendisine imana davet edelim diye dini ile yarattıklarına gönderdi. Bu dini kabul eden kimsenin durumunu kabulleniriz ve kendisine dokunmadan geri döneriz.
Ama bu dini kabul etmeyen kimselerle Allah vaadini gerçekleştirinceye kadar savaşırız."
Gaye net olduğunda mesele hem sözde hem de fiilde netlik kazanıyor. Sahabenin zihninde gaye net olduğu için, savaşın en şiddetli anında gözünü kırpmadan canını feda edebiliyor.
Bunun böyle olmasının sebebi Allah'ın ve Rasûlü'nün sahabenin zihnine gayeyi çok net bir şekilde işlemesiydi.
"Fitne (şirk) kalkıp din (otorite) yalnız Allah'a ait oluncaya kadar onlarla savaşın." (8/Enfal, 39)
İbni Ömer'den radıyallahu anh rivayetle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Ben, insanlar Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de O'nun Rasûlü olduğuna şahitlik edinceye, namazı kılıp zekâtı verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları zaman kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar." (Buhari, Müslim)
Dikkat edilirse Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem savaşın gayesinin Kelime-i Tevhid'in yayılması ve yüceltilmesi olduğunu vurgulamıştır. Kendisine soranlara da aynı şekilde cevap vermiştir.
"Kim Allah'ın kelimesi en yüce olsun diye savaşırsa o Allah yolundadır." (Buhari, Müslim)
Cihad yeryüzünde tevhidin tahakkuk etmesi ve şirkin son bulması için yapılmalıdır. Gayenin tevhidin yüceltilmesi olmadığı savaşların cihad olarak anılması, isimden öteye geçmeyecektir. En büyük maslahat yeryüzünde tevhidin tesis edilmesi, şirkin temizlenmesidir.
Bunun dışındaki maslahatlara gelince, bu maslahatlar en büyük maslahatın elde edilmesi için kurban edilmesi gereken maslahatlardır. Canın korunması, namusun, ırzın korunması şeriatın muhafaza etmekle yükümlü olduğu maslahatlardır. Ancak şeriat, cihatta canlar, ırzlar, namuslar tehlikeye girmesi ihtimaline rağmen cihadı farz kılmıştır. Çünkü hiçbir maslahat tevhidin maslahatından büyük olamaz.
Bununla beraber cihadın meşru olduğu bazı durumlar vardır. Şöyle ki;
Yukarıda zikrettiğimiz gibi yeryüzünde şirk olduğu müddetçe cihad meşrudur.
Şirkin varlığıyla beraber, insanların davete ulaşmalarını engelleyenlere karşı cihad meşrudur. Çünkü bu engelin kaldırılması ancak cihatla mümkündür.
Müslümanlardan ister mal anlamında olsun isterse de can anlamında olsun zulmü kaldırabilmek için cihad meşrudur.
Allah izin verirse bir sonraki yazımızın konusu yine cihad olacaktır.
Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
Devamı'nı buradan okuyabilirsiniz: www.tevhiddergi...
◉ Kardeşlerim her bir izlemede, yorumda, beğenide islam davetinin yayılması için emek verilip oluşturulan videoların ve kesitlerin KZitem’da ön plana çıkıp daha fazla kitleye ulaşmasına vesile olacaksınız. Takipte Kalın
Allah Bize Yeter…
#EbuHanzala #AlAnfal #HalisHoca #TevhidDergisi #AlAnfalMedya #EbuHanzalaHoca #HalisBayancuk #TevhidDersleri
Негізгі бет Vallahi seni yanlız bırakmayacağız! ᴴᴰ | Halis Hoca (Ebu Hanzala) | Al Anfal | Tevhid Dergisi
Пікірлер: 61