"Şarâb içemedin, güzel seyredemedin, kalk bâri namâz kılalım." Şimdi bu söz zâhirde küfürdür fakat hakikatte o ma'nâya değil. Onu anlamadı mı insânın ayağı kayar. Anlatayım mı burayı size? Bir kimse makâm-ı hayvaniyetten makâm-ı âdemiyyete kadem basarsa her hafta söylediğim gibi kendisine birkaç tane suâl sorar. Hayvaniyet âleminden âdemiyyet âlemine kadem bastı mı birkaç suâl sorar. Evvelâ kendisini sorar; "Ben kimim?" der. Ma'lûm ya kendi kitâbını okuyamayan başka kitâbı okusa da faydası yoktur. En büyük kitâb insânın kendisidir. Bu suâli sorduğu vakitte ezelle ebedi araştırır. "Nereden geldim? Nereye gidiyorum?" der. "Nereden geldim" diye düşünmesi ezele, "nereye gidiyorum" diye düşünmesi ebede... "Ne gibi vazîfeyle mükellefim?" der, vicdân-ı kibriyâsından "İnan!" emrini alır. Anlatabildik mi acaba? O vakit hayvaniyetten kurtulur. Hayvaniyet yük makâmıdır yük! Hangi adamın kalbi yüklü "hayvandır" diyor ahlâk ona. Letâfete inkılâb etmemiş! Yük kime vurulur? Hayvana vurulur. Hazreti İnsân'a yük vurulmaz. Hazreti İnsân yalnız Hakk'ı taşır. "Ee? Şimdi bu sözünle üç hafta evvel konuştuğun tutmadı birbirini?" derse birisi bana "Yâhû insan yüklü olaraktan gelmiştir dedin, şimdi de böyle insan yük taşımaz, dedin?" Kelimelere dikkat et; "Hazreti İnsân" diyorum... Acaba anlatabildim mi? Bir su tasavvur et: O suyun içerisinde bir elma ağacı var bir de hâriçte bir elma ağacı var suya vurmuş. Suyun içerisinde hâriçteki bulunan elmaları da bulabilirsin, görebilirsin, aynen fotoğrafını da çekebilirsin fakat elini attığın vakitte boşa gider! Ağaç içerisindeki tecellîyât-ı taam, yani Hakk'ın tecellîsi olduğu vakitte elmayı toplayabilirsin. Ben boşa giden elmadan bahsetmiyorum şimdi! Kopardığın elmadan bahsediyorum... Bilmem anlatabildik mi acaba? Ayrı ayrı şeyler onlar... Bu makâma geldiği vakitte yük başlar hafiflemeye, gider yükler. Niye? Artık yükü imana taşıttırıyor. Ma'nâ ilminde n'içün intihar edene kıymet vermezler? Bir adam neden intihar eder? Yük taşıdığından dolayı eder. Eğer yükü imana vurmuş olsaydı kasveti olmazdı ki, gâmı olmazdı... Acaba anlatabiliyor muyum? Onun içün cenâzesinin namâzı kılınmaz müntehirin. Hakk'ın varlığına karşı "Ben varım!" diye yaşamış... Bir şey anlatabiliyor muyum? Yoo! Anlatamadım, gözler donuk duruyor. Ben onun farkındayım. Neyse eski konuşmalarda bunları söyledik, tekrar etmeyelim şimdi... Şimdi Hayyâm'ın sözünü tahlîl ediyorum size. Ne demişti? "Şarâb bulup içemedik" O bizim bildiğimiz meyhâne şarâbı değil. "Güzel de seyredemedik, dönün bâri namâzı kılalım." diyor. E bunun zâhirine bakarsan eğleniyormuş gibi bir şey olur. Hakk'ın emriyle eğlenen merdûd olur değil mi ya? Hayır, o ma'nâda değil o... Hayvaniyetten âdemiyyete çıktı "İnan!" dendi. İnandıktan sonra hukuk tedârik eder, teslîm olur adam, selâmete kavuşur. Teslîm olduktan sonra teslîm olduğu zât der ki; "Gel, konuşalım." der. Anlatabildim mi acaba? "Konuşalım." Konuşma makâmı makâm-ı namâz. Hakk'ın bir sıfatı... Konuşma tâli' ederse niyâz başlar. Niyâzda tamamıyla Hakk müşâhede edilir. Müşâhede edince nâz başlar... O niyâz zamanında insân kendinden geçer, sarhoş olur ama bizim bildiğimiz sarhoşluk yok. Koca adamın dediği gibi; "Humârı olmaz o câmın o işret öyle değil." diyor. Acaba anlatabildim mi? "Olur mu hiç giran ey ser piyâle nûş-ı cemâl/Humârı olmaz o câmın o işret öyle değil." Ondan sonra tamamıyla Hakk'ı müşâhede eder. Şimdi Hayyâm demek istiyor ki; "Biz âdemiyyete kadem bastık, teslîm olduk. Konuşma hakkını da aldık amma henüz bizde bir cezbe hâsıl olmadı. Cemâl göremedik ki! Aman dikkat et büsbütün ayağımız kaymasın hiç olmazsa namâz makâmında dur!" Anlatabildim mi acaba? Bizim bildiğimiz şekilde değil o... #şemseddinyeşil #islam #insan #hayvan #iman #ahlak #hak #hakikat #marifet #mürşid #mürşidikamil #adem #ademiyet #namaz #ibadet #ömerhayyam #şiir #şair #yol #tasavvuf
- Күн бұрын
Ömer Hayyâm'ın "Kalk Bâri Namâz Kılalım" Sözündeki İncelik
- Рет қаралды 10,695
Пікірлер: 27