İntizar Arslan, o doğduğunda takvimler 24 Kasım 1974’ü gösteriyordu.
Cemal Bey ile Cemile hanımım çocuğu olarak Tunceli’de dünyaya geldi. Aynı zamanda ünlü sanatçı Yıldız Tilbe’nin de kuzenidir.
Asker olan babasının tayinleri nedeniyle çocukluğu Manisa, İzmir ve Muğla gibi şehirlerde geçti.
Müzikle iç içe olan bir ailede büyüledi. İntizar, Saba Tümer’e verdiği röportajında çocukluk yıllarını şöyle anlatıyor;
“Her zaman ailede müzik vardı. Evde bağlama asılı dururdu. Gelen giden hep çalardı. Ben evin küçüğüydüm. Annem türkülerle şarkılarla bizi büyütürdü. Çocukluğumda Orhan Gencebay hayranıydım”
Ünlü sanatçı Tülay Demir’e verdiği röportajında ise şunları söylüyor;
“Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Tipik Anadolu ailelerini getirin gözünüzün önüne; evde mutlaka bir bağlama olur, duvarın bir köşesinde asılı durur. Herkes şarkılar, türküler söyler. Bizimki de öyle bir evdi işte. Annemin de babamın da sesi çok güzeldi. Türk halk müziğiyle büyüdüm.
Neşet Ertaş ve Ali Ekber Çiçek’in türküleriyle büyüyen İntizar, henüz ilkokul birinci sınıfa giderken şarkı söyleyerek ilk parasını kazandı. Ünlü sanatçı, Tülay Demir’e verdiği röportajında o günleri şöyle anlatıyor;
Neşet Ertaş’ı çok severdim, Allah gani gani rahmet etsin. Ali Ekber Çiçek’i çok dinlerdik. Nuray Hafiftaş, Belkıs Akkale... İlk paramı “Dağlar Seni Delik Delik Delerim”le kazanmıştım mesela çocukken. İlkokul 1’e gidiyordum. Sapsarı saçlı, yemyeşil gözlü bir çocuktum. Bir komşumuz beni her gördüğünde “Sarı gel buraya” diye seslenir, yanına gidince “Bana bir tane türkü söyle” derdi. Annemlerin de meğer bundan haberi varmış. Neyse ben utanırdım, susardım. Bu sefer “Türkü söyle, sana 1 lira vereceğim” derdi. O zaman “Dağlar Seni Delik Delik Delerim” diye başlardım.
Her ne kadar şarkıların ve türkülerin olduğu bir evde büyüse de onun aklında arkeolog olmak vardı. Ünlü sanatçı, müzik kariyerinin başlamasına neden olan olayın çocukluğunda meydana geldiğini söyleyerek Tülay Demir’e şu sözlerle anlatıyor;
Muğla’da Pınarbaşı diye bir yer vardır. Yatağan’da. Orada da devasa bir çınar ağacı... 800-900 yaşında bir ağaç... Bir gün yine oynuyordum onun altında, bir ses geldi. “Büyüyünce sanatçı olacaksın”... Koşa koşa ablamın yanına gittim, “Abla ben büyüyünce sanatçı olacakmışım” dedim. Ablam Güldü tabii ki, “Tamam ablacım” deyip geçti. Yıllar sonra o hatırlattı bana ama... “Hatırlıyor musun, sen çocukken böyle böyle söylemiştin” dedi. Belki o olay şuur altıma işlemiştir, bilemiyorum.”
Okulda hep şarkı söyletilen bir çocuk oldu İntizar. Herkese 23 Nisan şarkıları söyletilirken, ona hep türküler söyletildi. Hatta sesinin güzelliği nedeniyle hiç sınavlara girmediğini bile söylüyor…
İntizar lise yıllarında müziğin yanı sıra resimle de çok ilgileniyordu. Ancak bir gün müzik öğretmeni onu yanına çağırarak “Sen Türkiye’de ekmek kazanmak istiyorsan resmi bırak. Bu millet resimden pek anlamaz” diyerek onu müzik bölümüne yazdırdı. Ve ünlü sanatçının müzik kariyeri de başlamış oldu.
Henüz ortaokuldayken şarkılar yazmaya başlayan İntizar, sahneye adım atma hikayesini Tülay Demir’e şöyle anlatıyor;
Ahmet Selçuk İlkan’ın bir askerlik arkadaşı bizim yakınımızdı. Kendi şarkılarımı yaptığımı duymuş. Sonra o kaydı Ahmet abiye dinletmiş. Sibel Can’la Ferdi Tayfur da o CD’yi bir Avrupa turnesinde dinlemiş. Ferdi abi hemen ardından benim için “Çağırın bu kızı gelsin” demiş... Türk filmi gibi işte. Ama İnanmadım ki! Aradılar beni, “Herhalde biri dalga geçiyor” deyip kapattım yüzlerine telefonu. Sonra bir arkadaşım aracılığıyla haber gönderdiler.
1997 yılında Gelincik adlı ilk albümünü çıkardı. Kariyerinin başlamasında önemli bir rol oynayan Ferdi Tayfur ile uzun yıllar çalıştı.
İntizar aynı zamanda eski adı Ağrı Dağı Üniversitesi, yeni adı ile Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi edebiyat öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Müzikle uğraşmasına rağmen konservatuvar eğitimi almadı.
Ünlü sanatçı Tülay Demir’e verdiği röportajında konuyla ilgili şöyle konuşuyor;
“Konservatuvara gitmedim. Notanın n’sini bilmem. Hem de hiç anlamam. Şu an 5 yaşındaki çocuk benden iyi nota bilir, o derece.”
İntizar’ın başına bazı ilginç olaylarda geldi. Uzaylı gördüğünü söyleye ünlü sanatçı, 20 yaşındayken boğulma tehlikesi geçirdi.
Yaşadığı bu olaydan sonra İntizar’ın hayatı ve hayata bakış açısı tamamen değişti. Ünlü sanatçı Saba Tümer’in programında yaşadıklarını şöyle anlatıyor;
Bir boğulma tehlikesi yaşadım. Cem Yılmaz esprilerinde söyler ya hep bi ışık var diye. İnan ki ben o ışığı gördüm. Ama nedir tanımlayamıyorum. Tanımlayamadığım bir şey. Anlatamayacağım şeyler var. Işık dışında başka şeyler de vardı. Bizim zanlarımız ve sanrılarımız var. Bu 5 duyu dışında her şey canlı ve şuurlu. Işığı gördükten sonra çok uzun yıllardır uyuduğumu ve uyandığımı hissettim. Yani yaşımdan daha fazla. Çok derin ve mutlu uyandım. Ondan sonra da hayatta çok şeyim değişti. Farkındalığım arttı.
İntizar başka bir röportajında da yaşadığı olayı şöyle anlatıyor;
#İntizar #İntizarKimdir #İntizarHayatı
Негізгі бет İNTİZAR KİMDİR? Müziğin Usta İsmi İntizar Aslında Kim?
Пікірлер: 35